Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Özel Dosya

ABD - Ukrayna Kritik Minerallere Erişim Hakkı Veren Kaynak Paylaşım Anlaşması Ne Anlama Geliyor?
Çin, dünyanın en büyük nadir toprak elementleri üreticisiyken ABD ve Avrupa, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmaya çalışıyor.
  • 8 Mayıs 2025 23:43
  • Koray Öztopçu
ABD - Ukrayna Kritik Minerallere Erişim Hakkı Veren Kaynak Paylaşım Anlaşması Ne Anlama Geliyor?

ABD ve Ukrayna, geçtiğimiz hafta ABD’ye kritik minerallere erişim hakkı veren bir kaynak paylaşım anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre, ABD ve Kiev’in Ukrayna’nın kritik mineral kaynaklarını ortaklaşa geliştirmesini ve yatırım yapmasını sağlayacak. Ukrayna tarafından yayınlanan metne göre, anlaşma nadir toprak elementleri de dahil olmak üzere mineralleri ve ayrıca petrol ile doğal gaz gibi diğer değerli kaynakları kapsıyor.


Anlaşma, Ukrayna devleti için halihazırda bir gelir oluşturan kaynakları içermiyor. Başka bir deyişle, anlaşma kapsamındaki herhangi bir kâr, yeni yatırımların başarısına bağlı. Ukraynalı yetkililer ayrıca, anlaşmanın Kiev için herhangi bir borç yükümlülüğüne atıfta bulunmadığını, yani fondan elde edilen kârın muhtemelen ABD’ye önceki desteğinin geri ödenmesine gitmeyeceğini belirtti.


Kritik mineral anlaşması ne içeriyor?


Anlaşma, kaynakların tam mülkiyetinin Ukrayna’da kalmasını sağlarken aynı zamanda hangi kaynakların nereden çıkarılabileceğine kimin karar vereceğini belirliyor. Anlaşma metni 55 minerali listelerken, daha fazlasına da imkân tanıyor.


ABD’nin Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine ilgisi uzun süredir tartışılırken, anlaşmada bunlardan bazıları, titanyum, lityum ve uranyum gibi diğer kritik minerallerle birlikte listeleniyor. Cep telefonları, bilgisayar diskleri ve elektrikli araçlar da dahil olmak üzere pek çok tüketici teknolojisi için vazgeçilmez olan bir grup kritik minerali içeriyor. Çin, dünyanın en büyük nadir toprak elementleri üreticisiyken hem ABD hem de Avrupa, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmaya çalışıyor. Bunlar arasında, anlaşmada listelenen lantan, seryum ve skandiyum gibi elementler yer alıyor.


Anlaşma, bir yeniden yapılanma yatırım fonu oluşturuyor ve hem ABD hem de Ukrayna, fonun yönetiminde eşit söz hakkına sahip olacak. Fon, Ukrayna’nın Amerikan ve Avrupa ülkelerinden yatırım ve teknoloji çekmesini umduğu ABD Uluslararası Kalkınma Finans Kurumu aracılığıyla ABD hükümeti tarafından desteklenecek. Ukrayna’nın, hükümete ait doğal kaynaklardan elde edilen gelecekteki tüm kârların yüzde 50’sini fona aktarması bekleniyor. ABD ayrıca, çok ihtiyaç duyulan hava savunma sistemleri ve diğer askeri yardımlar da dahil olmak üzere doğrudan fon ve ekipman katkısı sağlayacak. Fona yapılan katkılar, madencilik, petrol, gaz ve altyapı projelerine yeniden yatırılacak.


Ukrayna’nın nadir toprak elementleri savaş nedeniyle büyük ölçüde şu an kullanılamasa da rezervler ülke geneline yayılmış durumda ve büyük bir potansiyele sahip. Havacılık, tıp ve otomotiv endüstrileri için önemli bir bileşen olan titanyum rezervleri, Avrupa’nın en büyükleri arasında yer alıyor. Ukrayna ayrıca batarya, seramik ve cam üretimi için gereken lityumun Avrupa’daki bilinen en büyük rezervlerinden bazılarına sahip.


Ukrayna’da hangi mineraller var?


2021’de Ukrayna mineral endüstrisi ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 6,1’ini ve ihracatının yüzde 30’unu oluşturdu. Ukrayna’nın metalik mineral kaynaklarının yaklaşık yüzde 40’ı, Rus işgali nedeniyle erişilemez durumda.


Dünyadaki kritik ham maddelerinin yaklaşık yüzde 5’inin Ukrayna’da olduğunu tahmin ediliyor. Özellikle elektrikli araçlar bataryalarında kullanılan ve Ukrayna’yı mineral tedarikinde “ilk beş lider ülkeden biri” yapan yaklaşık 19 milyon ton grafit rezervi öne çıkıyor.


Ukrayna, ayrıca önemli miktarda titanyum ve lityum yataklarına sahip. Silahlar, rüzgâr türbinleri, elektronik cihazlar ve modern dünyada hayati öneme sahip diğer ürünlerin üretiminde kullanılan 17 elementten oluşan nadir toprak metallerinin de önemli bir kısmı Ukrayna’da bulunuyor.


Ayrıca, ülkenin bugün işgal altındaki topraklarında 350 milyar dolar değerinde kaynak bulunduğu yönündeki açıklamalar dikkate alındığında, ABD’nin Ukrayna’nın geniş mineral zenginliklerine erişimini sağlayacak bir anlaşmanın, dünya genelinde birçok dengeyi değiştireceği açıkça görülüyor.


Kritik minerallerin kullanım alanı geniş


Bakır, lityum, nikel, kobalt ve nadir toprak elementleri gibi kritik mineraller; rüzgâr türbinleri ve elektrik şebekelerinden elektrikli araçlara kadar günümüzün hızla büyüyen enerji teknolojilerinin çoğunun temel bileşenidir. Enerji dönüşüm süreçleri hızlandıkça bu malzemelere olan talep de hızla artmaktadır.


Kullanılan mineral türleri, teknolojiye göre değişiklik gösterir. Lityum, nikel, kobalt, manganez ve grafit, pil performansı için çok önemlidir. Nadir toprak elementleri, rüzgâr türbinlerinde ve elektrikli araç motorlarında kullanılan kalıcı mıknatıslar ve elektrik şebekeleri büyük miktarda alüminyum ve bakıra ihtiyaç duyar. Bu mineraller, tüm elektrikle ilgili teknolojilerin temel taşıdır.


Temiz enerji geçişleri mineral talebini artırıyor


Özellikle temiz enerji uygulamalarının etkisiyle, kritik minerallere olan talep 2024’te güçlü bir büyüme yaşadı. Lityum tüketimi yüzde 30 üstünde artarken, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerine olan talep ile fiyatlarda artışlar gördü. Bugün bu temel enerji geçiş minerallerinin toplam piyasa değeri, yaklaşık 325 milyar dolar olarak ölçülüyor.


Temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşması sürdükçe, kritik minerallere olan talep artacak. Ülkeler, duyurdukları ulusal enerji ve iklim taahhütlerini tam olarak uygularsa, temiz enerji teknolojilerine olan mineral talebi 2030’a kadar iki katından fazla, 2040’a kadar ise üç katına çıkarak yıllık yaklaşık 35 milyon tona ulaşabilir.


Batarya pazarında Çin hakimiyeti


Çin şu anda lityum, kobalt, nikel, doğal grafit ve nadir toprak elementleri dahil olmak üzere modern ekonomiler için önemli olan kritik minerallerin küresel rafinasyonunda lider konumda. Bu durum Çin’i yarı iletkenler, havacılık bileşenleri, enerji depolama gibi ileri teknolojilerde işlenmiş girdilerin başlıca tedarikçisi haline getiriyor.


Çin dışında çıkarılan mineraller bile çoğunlukla Çin’e ait eritme ve işleme tesislerine gönderiliyor. Bu neredeyse tekelleşmiş yapı, Çin’e küresel tedarik zincirleri üzerinde önemli bir kaldıraç sağlıyor. ABD’nin Çin kontrolündeki bu rafineri operasyonlarına bağımlılığına ilişkin endişeleri artırıyor. Çin’in ABD tarifelerine yanıt olarak çıkarılan işlenmiş nadir toprak elementleri üzerindeki son ihracat kontrolleri de bu stratejik zaafı yeniden gündeme getiriyor.


Öte yandan, 2024’te küresel elektrikli araç batarya pazarında iki büyük Çinli şirketten biri yüzde 37,9, diğeri ise yüzde 17,2 pazar payına sahip.


Geri dönüşüm kritik mineral ihtiyacını azaltabilir


Kritik minerallerin geri dönüşümünü destekleyen yeni politikalar ve tesis yatırımları, ülkelerin enerji dönüşüm süreçlerinde tedarik zinciri üzerindeki potansiyel baskıyı önemli ölçüde azaltabilir. Kritik mineraller için yeni madencilik faaliyetlerindeki büyüme, geri dönüşümün ölçeklendirilmesiyle yüzyılın ortasına kadar yüzde 25 ila yüzde 40 arasında azaltılabilir. Dünya çapındaki ülkelerin enerji ve iklim konusunda duyurulan tüm ulusal taahhütleri yerine getirdiği bir senaryoda, geri dönüşüm 2050 yılına kadar bakır ve kobalt için yeni maden geliştirme ihtiyacını yüzde 40, lityum ve nikel için ise yüzde 25 oranında azaltabilir.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
OPEC+’nın Üretim Artırma Hamlesinin Ardındakiler
OPEC+’nın Üretim Artırma Hamlesinin Ardındakiler
OPEC ve Rusya dâhil 10 ülkeden oluşan OPEC+ grubu, petrol fiyatlarının bu yıl boyunca görece düşük seyretme riskine karşın uygulamaya aldığı üretim artışlarıyla dikkat çekiyor. ABD Başkanı Trump da ülkesindeki 3 binin üzerindeki KOBİ sınıfına girebilecek şeyl petrolü üreticilerinin artan maliyet riskine rağmen küresel arzın artması çağrılarında bulunuyor. Peki neden?
Yeni Medyada Dönüşüm ve Algı
Yeni Medyada Dönüşüm ve Algı
Komplo teorilerine inanan bireylerin gerçeği ayırt etme becerisi zayıfken ön yargılardan bağımsız düşünme eğilimi gösterenler sahte haberleri daha iyi ayırt edebiliyor.
Yabancı Yatırımcının İbresi Sert İnişe Döndü
Yabancı Yatırımcının İbresi Sert İnişe Döndü
Türkiye’ye ilişkin açıklanan yabancı raporlarda piyasa oynaklığına karşı atılan adımların, ekonomide sert inişe sebep olabileceği, ekonomide kapsamlı bir yaklaşımın şart olduğu yorumları yapılıyor.
“Altında” Borsa Var
“Altında” Borsa Var
Hisse senedi piyasalarındaki yatay seyir ve uluslararası piyasada altın fiyatlarındaki yükseliş, yatırımcıların fiziki altın ya da altına dayalı enstrümanlara ilgisini artırırken, aracı kurumlar da bu ilgiyi gelire dönüştürmenin planlarını yapıyor. Altına yatırım yapmak isteyenlere Borsa İstanbul’da bir çok enstrüman sunulurken, yatırımcının risk algısı ve beklentilerine göre bu araçlar içinden doğru seçimi yapması kritik önemde.
Borsada Hesaplar Sil Baştan
Borsada Hesaplar Sil Baştan
2024 yılının ikinci yarısından itibaren yüzleri gülmeyen borsa yatırımcıları 2025 yılına büyük umutlarla başlamıştı. Bu umutlar ancak 78 gün devam edebildi. 19 Mart’tan itibaren yaşanan siyasi belirsizlik beklentileri ve hesapları bozdu.
Çin’in ABD Tahvil Kozu: Sessiz Güç mü, Ekonomik Tuzak mı?
Çin’in ABD Tahvil Kozu: Sessiz Güç mü, Ekonomik Tuzak mı?
Ticaret savaşlarının yeniden alevlendiği bir dönemde, Pekin’in elindeki devasa ABD tahvili portföyü yeniden gündemde. Çin, tahvil satışını ekonomik silaha dönüştürebilir mi, yoksa karşılıklı bağımlılık bu tehdidi boşa mı çıkarır?
Kaybet Kaybet Oyunu mu?
Kaybet Kaybet Oyunu mu?
Trump’ın yeniden başlattığı tarife dalgası, küresel ticaret düzeninin sabit bir dengeye sahip olduğu yanılgısını boşa çıkarıyor; dünya ekonomisi, yavaş ama keskin yön değiştiren bir sarkacın izinden ilerliyor. Dünya ticaretinde dengeler altüst olurken, gelişmekte olan ülkeler sert bir sınavla karşı karşıya. Kimi ülke yeni pazarlara açılarak bu krizi fırsata çevirmeye çalışırken, kimileri üretimden istihdama kadar sarsıcı sonuçlarla baş etmeye çalışıyor. Küresel sistemin geleceği ise bu yeni oyunda kimin ne kadar hızlı uyum sağlayacağına bağlı olacak.
Muhteşem Yedilinin Yazılım-Donanım Ayrışması
Muhteşem Yedilinin Yazılım-Donanım Ayrışması
Ticaret gerilimleri ve jeopolitik riskler, Muhteşem Yedili olarak anılan teknoloji devlerinde ayrışmaya yol açtı. Apple, Tesla gibi küresel tedarik zincirlerine, özellikle de Çin’e bağımlı şirketler zorlanırken, yazılıma ağırlıklı Microsoft, Meta gibi oyuncular güçlü bilanço ve beklentilerle öne çıkıyor. 2 Nisan’dan bu yana Microsoft hissesi yüzde 14 yükselirken, Apple hissesindeki kayıp yüzde 11’i buldu.
İnşaat Dönüşüme Tutundu
İnşaat Dönüşüme Tutundu
Sıkı finansal koşulların hakim olduğu Türkiye’de ekonomiye yönelik sert iniş senaryoları konuşulurken, tüm dikkatler reel ekonomideki seyirde. Türkiye ekonomisinin büyümesinde önemli bir kalem olan inşaat sektöründe finansman maliyeti ve kısıtlılığı yeni yatırımları öteliyor. Sektörün yılı durgun geçirmesi beklenirken, deprem etkisi ve kamu destekli projeler sert inişin önünde set oluşturuyor…
Türkiye ve BAE Arasında Yükselen Stratejik Ortaklık: Ekonomi, Diplomasi ve Gelecek Vizyonu
Türkiye ve BAE Arasında Yükselen Stratejik Ortaklık: Ekonomi, Diplomasi ve Gelecek Vizyonu
ABD’nin tek taraflı gümrük uygulamaları ile olağan dengesi bozulan küresel ekonomi, bölgesel iş birliklerinin önemini yeniden hatırlattı. Türkiye ve BAE ise bu anlayışı daha ileri taşımaya hazırlanıyor.
Otomobil Piyasasında “Eski Tas, Eski Hamam” Düzeni Geri Dönüyor
Otomobil Piyasasında “Eski Tas, Eski Hamam” Düzeni Geri Dönüyor
Mevcut ekonomik koşullar ve yaşanan belirsizlikler, otomobil piyasasında beklenen dengelenme ve iyileşme sürecini en az bir yıl erteleyebilir.
Trump’ın Başkanlık İmparatorluğunun Arkasındaki Akıl
Trump’ın Başkanlık İmparatorluğunun Arkasındaki Akıl
Trump’ın emperyal başkanlığının (ve Elon’un) arkasında Russell Vought var.
Sessiz Lüksün Kralı Ticaret Savaşlarına Hazır
Sessiz Lüksün Kralı Ticaret Savaşlarına Hazır
Cucinelli’nin düz beyaz tişörtlerinin fiyatı 500 dolar. Ama siz yine de onlara sessiz lüks demeyin.
F1’in Afrika’ya Geri Dönüşü Uzun ve Zorlu Bir Yolculuk Olacak
F1’in Afrika’ya Geri Dönüşü Uzun ve Zorlu Bir Yolculuk Olacak
Kıtadaki son yarıştan bu yana 30 yıldan fazla zaman geçti. Yine de o günlerin özlemiyle organizasyonu kıtaya getirmek isteyen çok sayıda insan var.