Emmanuel Todd (1951), çağımızın siyasi, sosyolojik ve jeopolitik zaviyeden en keskin, aynı ölçüde de en tartışmalı düşünürlerinden biri. Sovyetler Birliği’nin çöküşünü öngören Nihai Çöküş (La chute finale, 1976) adlı eseriyle tanınan Fransız tarihçi ve demograf, politik iktisat analizleri yanında aile yapıları, ideoloji ve siyaset arasındaki ilişkiye odaklanan çalışmalarıyla da dikkat çeker. Après l’Empire (2001) adlı eseriyle Amerikan düzeninin çöküşünü tartışmış, Le Rendezvous des civilisations (2007) ile Müslüman toplumların dönüşümünü incelemiştir. Son dönem eserlerinde insanlık olarak neredeyiz? (Où en sommes-nous ?) ve kadınlık tarihine (Où en sont-elles ?) dair derin tahlil ve sentezler sunmuştur. Todd’un özgün ve keskin-eleştirel yaklaşımı, onu çağdaş Fransız entelektüel geleneğinde oldukça tartışmalı aynı zamanda da özel bir konuma taşımaktadır.
Muhalif E.Todd ile Batı’nın çözülüşünü okumak: öne çıkan eserleri
1976'da yayımlanan ve İngilizceye The Final Fall: An Essay on the Decomposition of the Soviet Sphere adıyla çevrilen kitabında, Sovyetler Birliği’nin çöküşünü nüfus göstergeleri üzerinden öngörmesiyle geniş çapta tanınmıştır. Sonraki yıllarda ideolojilerin aile yapılarıyla ilişkisini incelediği The Explanation of Ideology (1983), ilerleme ve kültürel otorite üzerine yazdığı The Causes of Progress (1984) ve Fransa’nın modernleşmesini analiz ettiği The Making of Modern France (1988) gibi eserlerle entelektüel etkisini sürdürmüştür. Yazar 2001’de yayımladığı İmparatorluktan Sonra: Amerikan Düzeninin Çözülüşü (After the Empire: The Breakdown of the American Order) adlı eserinde, Amerikan küresel üstünlüğünün sürdürülemezliğini savunmuş; tezleri hem destek hem de eleştiri toplamıştır. 2007’de Youssef Courbage ile birlikte kaleme aldığı Medeniyetlerin Buluşması (A Convergence of Civilizations), Huntington’un medeniyetler çatışması (The Clash of Civilizations) tezine karşı demografik yakınsama verileriyle alternatif bir görüş sunmuştur.
Aykırı Bir Entelektüelin Siyasi-Sosyolojik Eleştirileri ve Güncel Çalışmaları
En tartışmalı çalışması olan Who is Charlie? (2015), Fransa’daki Charlie Hebdo yürüyüşlerini sosyolojik açıdan analiz ederek ortaya çıkan toplumsal kutuplaşmanın köklerine dair derin bir eleştiri mahiyeti taşır. Todd’un eserleri arasında İngilizceye çevrilen diğer kitapları; Avrupa Kavramının İcadı (The Invention of Europe), İktisadi Serap (The Economic Illusion) ve Demokrasiden Sonra (Après la démocratie) eserleridir. Son olarak, 2024’te yayımlanan Batının Yenilgisi (La défaite de l’Occident) adlı kitabında, Batı’nın kültürel ve ekonomik çözülüşünü analiz ederek Putin yönetimindeki Rusya’nın Batıya galebe çaldığını iddia eder. Son dönem Batı siyasi ve düşünsel iklimi için a-tipik, seri dışı ve oldukça tartışmalı görüşleri Batı’da yoğun eleştirilere maruz kalırken, Rusya’da oldukça olumlu karşılanmıştır. Todd hâlâ, yalnızca akademik katkılarıyla değil, kamuoyuna açıkladığı kanaatleri, siyasi demeçleri ve müdahaleleri ve analizleriyle de çağdaş Fransız entelektüel hayatında etkili bir figür olmayı sürdürüyor.
Görüşleri tartışmalı bir beyin: Todd’un politik evrenine yolculuk
1.Kim Korkar Rusya’dan? Son Dönem Batı Russofobisinin Analizi
Leger-Lomas, Todd’un The Defeat of the West (Batı’nın Yenilgisi) adlı eserinde, Batı’da yaratılan Rus korkusunun (“Rusofobi”), tıpkı ‘Charlie Hebdo Hadisesi’ bağlamında gelişen “İslamofobi”ye benzer bir rol oynadığını, bu yolla Moskova’nın şeytanlaştırıldığını söyler. Kitap İngilizceye çevrilip Batı mahfillerinde okunmaya başlanınca, Todd’un Rusya’yı egemen bir ulus-devlet modeli olarak sunduğu sevecen Moskova portresiyle Batı’da birçok okuyucuyu şaşırtmıştır. Rusya’nın ekonomi dahil kritik kalkınma göstergelerini inceleyen Todd, bu ülkenin ABD ile kıyaslandığında birçok cepheden medeni açıdan daha olumlu bir tablo çizdiğini savunur: Bebek ölümlerinde Ruslar Amerikalılara göre belirgin şekilde daha düşük oranlar sahiptir ve daha fazla mühendis yetiştirmektedir. Devlet eksenli Fransız politik geleneğinden gelen yazar için devletin başarısı neredeyse siyasi başarı açısından ‘Bonapartçı’ mutlak bir kıstastır. Evet, yazara göre Rusya otoriter bir demokrasidir ama bu konuda fazla telaşlanmaya gerek yoktur: Bu, Todd’a göre, Rusya’nın ataerkil ve cemaatçi aile yapısının doğal bir sonucudur. Önemli olan, Rusya’nın sınırları içinde kalmaya razı, “muhafazakâr” bir güç olarak kalmasıdır. Yaşlanan ve durağan nüfusu Rus yayılmacılığına demografik bir zemin şansı bırakmaz; Rusya jeopolitik perspektiften aslında statik bir vaziyette olup bu perspektiften çok da “ilginç” bir devlet değildir.
2. Makron mu Putin mi? Batı’nın Savaşa Dair İkiyüzlülüğü ve Todd’un Tercihi
Ledger-Lomas, Todd’un Putin’i, dünya işlerini “zekice” okuyan, “çok iyi ve oturaklı konuşan, hafif siklet tabir ettiği Emmanuel Macron’la dalga geçen bir lider olarak tasvir eder. Kitabında, Rusya’nın savaşını müdafaanın ötesine geçerek bu ihtilafın neden Batı için varoluşsal bir mesele haline geldiğini sorgular. Todd, yaptırımların Rusya’nın savaş kabiliyetini kısa sürede çökerteceğini varsayan büyülü addettiği düşünceleri ya da Batı dışı ülkelerin bu yaptırımları gönüllü olarak uygulayacaklarına dair Batıdaki saf beklentileri eleştirir. ABD’nin bile Ukrayna’ya Rus kuvvetlerini geri püskürtecek kadar tank ve mühimmat sağlayacak sanayi altyapısı yoktur. O zaman Batı’nın bu savaşa duyduğu tutkunun kaynağı nedir?
3. Ukrayna’ya Bakışı ve Rusya’ya Yaklaşımı
Emmanuel Todd, Le Figaro’ya verdiği 12 Ocak 2023 tarihli röportajında, Ukrayna Savaşı’nın aslında bir “Üçüncü Dünya Savaşı”na dönüşmüş olduğunu savunur. Todd’a göre bu savaş, yalnızca Rusya ile Ukrayna arasında değil; Batı’nın (özellikle ABD ve NATO’nun) Rusya’ya karşı verdiği daha geniş bir jeopolitik mücadelenin parçasıdır. Ayrıca, Ukrayna’nın Batı tarafından desteklenme biçimiyle aslında bir vekâlet savaşına kurban gittiğini belirtir.
Fransız tarihçi Todd, Ukrayna savaşıyla ilgili görüşlerini 9 Ekim 2024 tarihinde İtalyan gazetesi Corriere di Bologna ile yaptığı röportajda net bir şekilde ortaya koymuştur. Todd’a göre, eğer Ukrayna savaşı Rusya’nın yenilgisiyle sonuçlanırsa, Avrupa’nın Amerikan hegemonyasına bağlılığı bir asır devam edecektir. Ancak Ukrayna’nın, ABD destekli savaş çabasında başarısız olması halinde, NATO dağılacak ve Avrupa daha bağımsız bir konuma kavuşacaktır. Todd, Ukrayna ordusunun asker bulmakta zorlandığını ve Batı’nın ekonomik yaptırımlarının Rusya’dan çok Avrupa ekonomisine zarar verdiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, ABD’nin savaşı tırmandırarak Rusya ile Almanya arasındaki ekonomik entegrasyonu engellemeye çalıştığını, bunun Washington açısından başlangıçta diplomatik bir başarı olduğunu söylüyor. Ancak Todd, Almanya ile Rusya’nın uzun vadede ilişkilerini tamir edeceğini ve böylece Amerika’nın Avrupa üzerindeki kontrolünün ciddi şekilde zayıflayacağını öngörüyor. Todd, Batı’nın Ukrayna savaşını provoke ettiğini ancak bu savaşı kaybederek dünya üzerindeki etkisini yitirdiğine vurgu yapar (Corriere di Bologna, 9 Ekim 2024).
Ledger-Lomas, Todd’un Rusya’nın karşısındaki Ukrayna’yı ise bir “başarısız devlet”, kırılgan, yapay ve karmaşadan müteşekkil bir sistem olarak tasvir ettiğini belirtir. 2004’teki Turuncu Devrim’den bu yana, Ukrayna’nın kırsal batı kesimi, şehirleşmiş ve sanayileşmiş doğu kesime (Rus nüfusun ağırlıklı olduğu) kendi köylü dilini dayatmaya çalışmıştır. Ancak Doğu doğal olarak bilim ve yüksek kültür dili olarak gördüğü Rusçayı tercih etmiştir. Todd, Ukrayna’daki taşıyıcı annelik ticaretinin gelişmesini bile insan hayatına verilen değerin düştüğünü gösteren, ülkenin çöküşünün bir işareti olarak yorumlar. Putin’in işgali, Todd’a göre, Washington’un saldırgan piyonlarına karşı Rusça konuşanları korumak için yapılmış önleyici bir harekettir. Rusya- Ukrayna çatışması, Todd’a göre yalnızca Batı’nın yardımlarıyla ayakta duran, bir nevi suni şekilde “havada asılı kalan” Ukrayna devletine meşruiyet sağlamaktadır.
Gazı kaçan Batı sekülerliği ve zombileşen-Protestanlığın çöküşü
1. İnançsız Batı’nın ruhsal haritası: Batı’nın düşman arayışı ve dini krizi
Todd, Batı’nın düşman arayışını yine bir tür dini kriz emaresi, ruhani bir bunalım olarak yorumlar. Zombileşmiş Katoliklik tahliline ilaveten, ABD, Birleşik Krallık ve savaşta Ukrayna’nın en büyük destekçileri olan İskandinav ülkelerinde Protestanlığın çöküşü ve sonrasında ortaya çıkan sosyal-siyasal kofluğa işaret eder. Fransız okuyucularına hitap eden Todd, seküler ve cumhuriyetçi devlet modelinin evrensel bir norm olduğunu düşünen bu kesime, ABD ve Britanya gibi ülkelerin ulusal kimliklerini Bastille’in düşüşünden çok önce İncil’e dayandırdığını hatırlatır. Max Weber’in “iyi bir öğrencisi” olan Todd, bu toplumların ilk refahlarının Protestan özdenetim ve çalışkanlık alışkanlıklarından kaynaklandığını ileri sürer. Bu nedenle ona göre Batı’daki sekülerleşme sürecinin sosyal olarak yıkıcı ve politik olarak istikrarsızlaştırıcı olması şaşırtıcı değildir.
2. Zombileşen Protestanlık ve Washington klikleri
Bu süreç başlangıçta bir ya da iki kuşaklık “zombi Protestanlar” üreterek refah devletlerini doğurmuş, ancak bu “hayaletimsi” Protestanlık da ortadan kalkmış ve yerine, sadece askeri gösterişe ve imparatorluğun rantçı çıkarlarına bağımlı Washington iç çevrelerinden oluşan klikler geçmiştir. Ledger-Lomas, Todd’un demografik verileri ahlaki yargılarla harmanlayarak, Hristiyanlıktan uzaklaşmanın Protestan toplumları hasta ettiğini, Tanrısal çalışkanlığın yerini (Anglo-Saxon) açgözlülüğüne bıraktığını, Tanrı’yla birlikte özdenetimlerinin de kaybolduğunu vurguladığını belirtir. Amerika, askeri şovmenliğe bağımlı Washington kliklerinin eline geçmiştir.
“Bir Çözülüşün Entelektüel Anatomisi”
1. Kayıp imparatorluklar: Anglo- Saksonluğun düşüşü ve Avrupa’nın çaresizliği
Todd’un Avrupa eleştirileri ve özellikle Birleşik Krallık için yaptığı analizler çok keskindir. İngiltere’nin içine girdiği savaş çığırtkanlığını, kaybolmuş “seçilmiş millet” statüsünü yeniden canlandırma çabası olarak görür. Todd, tek para birimine geçen ve neoliberal politikalar izleyen AB’ye karşı olsa da, Birlikten ayrılan Birleşik Krallığın Brexit politikalarından etkilenmez; ona göre bu bir yeniden doğuş değil, İngiliz çöküşünün, dağılmışlığının alametidir. Avrupa’ya hakim olan belirsizlik ortamından kaçmaya çalışan siyasi liderler reaksiyon olarak geliştirdikleri politikalarla kendilerini Batı’nın savunucusu gibi sunsalar da aslında durum oldukça farklı ve vahimdir. Batı’nın askeri gücü yıllarca süren sanayisizleşme (deindustrialization) süreciyle, öylesine sarsılmıştır ki, Batılı ekonomiler Fransızlar gibi “Afrika’da nefret edilen” bir güç olmayı bile başaramamaktadırlar artık.
2. Almanya’ya Dair Umudu, ABD ve NATO Eleştirisi
Almanya’yı hep otoriter bir toplum olarak nitelendirse de, sadece Almanlar Todd’a halihazırdaki ABD ve NATO hakimiyetindeki Atlantikçi düzenden kurtuluş için bir umut verir. Todd’un Almanya sevgisinin gerisinde başka bir faktör yatmaktadır. Yazar Almanya’ya derin bir aşk duymaktan ziyade aslında Amerika’nın kaba ve hoyrat gücünden, Washington’un her coğrafyaya ve bu arada özellikle Avrupa’yı korse içine alan nüfuzundan daha çok nefret etmektedir. Kısaca ABD Hegemonyasına dayalı Transatlantik hakimiyet düzeninden kurtulmak için ancak Almanya merkezi bir rol oynayabilir. Todd uzun süredir Almanya’nın “atalet halini” terk ederek Rusya’yla birleşip NATO’nun Avrupa üzerindeki hakimiyetini kırmasını hayal etmektedir. Transatlantik ittifaktan merkezinde Almanya-Rusya’nın olduğu Avrasyacı bir ittifaka geçişi hayal etmektedir. Çünkü NATO, Avrupa’nın siyasal ve ekonomik elitlerini “robotlaştırmış; bir nevi Mankurtlaştırmıştır”. Bir nevi Atlantikçi kölelik düzeni oluşmuştur. Bu habis urdan, bu kötü düzenden kurtulmak gerekmektedir. Todd, bu açıdan Ukrayna’nın yenilgisini sabırsızlıkla bekler, çünkü bu, böyle bir gelişme Alman-Rus Jeopolitik ittifakı için yeniden bir fırsat doğurabilecektir.
ESERLERİ:
1. Todd, E. (1979). The final fall: An essay on the decomposition of the Soviet sphere (J. Waggoner, Trans.). Karz Publishers. (Original work published 1976 as La chute finale: Essai sur la décomposition de la sphère Soviétique)
2. Todd, E. (1985). The explanation of ideology: Family structure & social systems (D. Garrioch, Trans.). Blackwell Publishers. (Original work published 1983 as La Troisième planète)
3. Todd, E. (1987). The causes of progress: Culture, authority, and change (R. Boulind, Trans.). Blackwell Publishers. (Original work published 1984 as L’enfance du monde)
4. Todd, E. (1991). The making of modern France: Ideology, politics and culture (A. C. Forster, Trans.). Blackwell Publishers. (Original work published 1988 as La Nouvelle France)
5. Todd, E. (2003). After the empire: The breakdown of the American order (C. J. Delogu, Trans.; M. Lind, Foreword). Columbia University Press. (Original work published 2001 as Après l’Empire : Essai sur la décomposition du système américain)
6. Todd, E., & Courbage, Y. (2007). A convergence of civilizations: The transformation of Muslim societies around the world (G. Holoch, Trans.). Columbia University Press. (Original work published 2007 as Le Rendez-vous des civilisations)
7. Todd, E. (2015). Who is Charlie? Xenophobia and the new middle class (A. Brown, Trans.). Polity Press. (Original work published 2015 as Qui est Charlie? Sociologie d’une crise religieuse)
8. Todd, E. (2019). Lineages of modernity: A history of humanity from the Stone Age to Homo Americanus. Polity Press. (Original work published 2017 as Où en sommes-nous ? Une esquisse de l’histoire humaine)
9. Todd, E. (2023). Lineages of the feminine: An outline of the history of women (A. Brown, Trans.). Wiley. (Original work published 2022 as Où en sont-elles? Une esquisse de l’histoire des femmes)
10. Todd, E. (1979). Le Fou et le Prolétaire. Éditions Robert Laffont.
11. Todd, E., & Le Bras, H. (1981). L’Invention de la France. Éditions Pluriel-Hachettes.
12. Todd, E. (1990). L’invention de l’Europe. Collection « L’Histoire immédiate ».
13. Todd, E. (1994). Le destin des immigrés. Éditions Le Seuil.
14. Todd, E. (1998). L’illusion économique: Essai sur la stagnation des sociétés développées. Éditions Gallimard.
15. Todd, E. (1999). La Diversité du monde : Famille et modernité. Éditions Le Seuil.
16. Todd, E. (2008). Après la démocratie. Éditions Gallimard.
17. Todd, E. (2011). Allah n’y est pour rien !. Éditions Le Publieur.
18. Todd, E. (2011). L’origine des systèmes familiaux, Tome 1: L’Eurasie. Éditions Gallimard.
19. Todd, E., & Le Bras, H. (2013). Le mystère français. Éditions Le Seuil.
20. Todd, E. (2024). La Défaite de l’Occident. Gallimard. (ISBN 9782073041135)
KAYNAKLAR:
- Ledger-Lomas, M. (2024, March). Emmanuel Todd prophesies the defeat of the West . Jacobin. htt p s : //jacobin.com/2024/03/ emmanuel-todd-demography-religion-putin-ukraine - Labanti, D. (2024, October 7). L’antropologo Emmanuel Todd e il suo libro controverso: «Non sono filorusso, ma se l’Ucraina perde la guerra a vincere è l’Europa». Corriere di Bologna. https://corrieredibologna.corriere.it/notizie/cultura-e-tempo- libero/24_ottobre_07/l-antropologo-emmanueltodd- se-l-ucraina-perde-la-guerra-a-vincere-e-l-europa- ba506b61-22dc-4fb2-b9c5-9445461e7xlk.shtml - Wikipedia contributors. (n.d.). Emmanuel Todd. Wikipedia. Retrieved June 10, 2025, from https://en.wikipedia. org/wiki/Emmanuel_Todd