Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

İş Dünyası

2024 İçin Perakendede Enseyi Karartmaya Gerek Yok
Bu yılın ilk çeyreğinde panik atak geçirmeye gerek yok, bir küçülme mutlaka olacak ancak devasa bir negatif etki görülmeyecek
  • 13 Ocak 2024 12:04
  • Akan Abdula
2024 İçin Perakendede Enseyi Karartmaya Gerek Yok

Arada sırada çevremdeki insanlar, siyasiler seçmeni kandırıyor, diyor.


Buna hiç katılmıyorum.


Türkiye’de tüketici hayli fırsatçı.


Oportünizm kanımıza işlemiş. Aslında tüketiciyi siyaset bu hale getirdi. O kadar fazla seçim ekonomisinden geçtik ki, tüketici artık seçim ekonomisi konusunda hayli eğitildi.


Her seçim öncesi tüketici güven endeksine bakmak bunu görmek için yeterli. Sürekli düşüşte olan güven endeksi seçimler yaklaştıkça bir anda yükselmeye başlar.


Ekonomi iyi gitmiyordur, fiyatlar artıyordur ama bir anda çok uzun süredir ciddi şekilde düşen endeksin yeniden yükselişe geçtiğini görürsünüz.


Neden güven endeksi yükselmeye başladı?


Ekonomi mi toparladı? Fiyatlar mı düştü?


Alım gücümüz mü arttı? Hiçbiri olmadı.


Tek değişken; seçimler yaklaştı. Tüketici yerel seçimlerde yeniden seçim ekonomisine gireceğimizi düşünüyor ve buna pozitif tepki veriyor.


Çünkü öyle gördüler, öyle öğretildiler. Ama bunun anlamı yok, seçim kısa sürede biter, sonra bunun acı reçetesi çıkar, diyebilirsiniz.


Demeyin.


Geert Hofstede kültür analizlerinde dünyada çok önemli bir isim. Tüketici davranış farklılıklarını kültürel farklılıklarla anlatan bir isim.


Mesela Türk kültürüne baktığınızda, 46 puanla Uzun Dönemli Yöneliminin olmadığını görürsünüz. Özetle bu üç aya sevinir, gelecek üç ayı da geldiğinde düşünür. Onun için tüketici gelecek üç ayda yararlanacağı seçim ekonomisini pozitif olarak okuyor ve güveni artıyor.


Özetle ilk çeyrekte yiyeceğimiz hurmaların ikinci çeyrekte etkisini pek düşünmez tüketicimiz. Yerel seçimler bittikten sonra yeniden büyük bir düşüş başlar güven endeksinde. Peki ben bunu niye anlatıyorum? İlk üç ayda perakende harcama kalıplarını tahmin edebilmek için. İlk üç ayda markaların ne olacağını doğru öngörmesi lazım.


Asgari ücrete yüzde 49’luk bir zam yapıldı.


Tüketici seçim ekonomisinin içinde olduğunu biliyor.


Seçimlerden sonra satın alma gücünün düşeceğini de biliyor. Bu da ilk çeyrekte tüketicinin bu parayı harcayacağı anlamına geliyor.


Çünkü bu paranın alım gücü ikinci çeyrekte düşmüş olacak. Bu da perakende için şu anlama geliyor; ilk çeyrekten çok fazla korkmalarına gerek yok. Tüketici harcayacak. Tabii ki 2023 rakamlarını göremeyeceğiz ama karanlık senaryolar çizenlerin söyledikleri de gerçekleşmeyecek. İkinci ve üçüncü çeyrekte perakende tabii ki darbe yiyecek. Ancak dördüncü çeyrekte yeniden toparlanma beklemelerinde fayda var.


CDS risk endeksi düşüyor. Sıcak paranın Türk ekonomisine girme ihtimali artıyor, bu da okulların açılmasıyla birlikte Eylül ayında perakendenin yeniden hareketlenmesi demek.


Asıl soru perakende ile turizmin ilişkisi 2024 yılında nasıl gelişecek?


Bu sorunun yanıtı lokanta ve oteller grubunda yapılan fiyat artışlarında gizli. Kimseyi işaret etmek istemem ama iki sektörde fiyat artışlarının etik sınırlarını aşacak kadar yüksek olduğunu görüyorum. Biri lokanta ve oteller, diğeri eğitim. Artışlar enflasyon oranlarının neredeyse yüzde 50 üstünde. Hizmet sektöründe fiyatlar o kadar mantıksız bir seviyeye geldi ki mağazacılık turist akınından 2023 yılında yeterince yararlanmadı. Yararlanamaz zaten.


Eğer Fine Dining (iyi akşam yemeği) restoran fiyatlarınızı Londra seviyesine çekerseniz, o tüketici mağazaya girecek parayı bulamaz. Turisti ilgilendirmeyen ama resmi verilere göre fiyatlarını enflasyon oranının çok üstüne çeken eğitim sektörü ise bizim anne babaları yakından ilgilendiriyor. Eğitim kategorisinden özellikle beyaz yaka etkileniyor.


Bu da beyaz yakanın alım gücüne çok ciddi darbe indiriyor.


Neyse konumuza geri dönelim. 2024’ün ilk çeyreğinde panik atak geçirmeye gerek yok.


Bir küçülme mutlaka olacak ancak devasa bir negatif etki görülmeyecek. İkinci ve üçüncü çeyrek ise zor geçecek. Dördüncü çeyrekte yeniden hareketlenme başlayacak.


Özetle 2024, 2023’e göre daha zor bir yıl olsa da enseyi karartmayı gerektirecek seviyede bir olumsuzluk söz konusu olmayacak.


Kalın sağlıcakla.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Tayvan Çekişmesinin 10 Trilyon Dolarlık Maliyeti
Tayvan Çekişmesinin 10 Trilyon Dolarlık Maliyeti
Tayvan’daki seçimler küresel ekonomiyi çökertecek bir çatışma potansiyeline işaret ediyor
İş Dünyasının Dönüşümünde Yeni Güç
İş Dünyasının Dönüşümünde Yeni Güç
İş dünyasının geleceğini şekillendirmede dijital yakalılar kritik bir öneme sahip olacak
Yılın İlk Kritik Seçimi Tayvan’da Yapılıyor
Yılın İlk Kritik Seçimi Tayvan’da Yapılıyor
Tayvan seçimleri sadece kendisini değil başta Çin ve ABD olmak üzere tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Seçimler sonucunda mevcut statükonun bozulması ABD-Çin geriliminin artmasını ve dünyada yeni bir çip krizini tetikleyebilir.
Otomotivde Dijital Dönüşüm Ekonomisi
Otomotivde Dijital Dönüşüm Ekonomisi
2024’te otomotiv sektörü, tüketici beklentilerine uygun dijital çözümleri, şehirlerde oluşan e-mobilite ihtiyaçlarına paralel farklı yeniliklerle sunmaya devam edecek.
Sam Amca’nın DTÖ Ulusal Güvenlik Hükmü İstismarı
Sam Amca’nın DTÖ Ulusal Güvenlik Hükmü İstismarı
ABD, kendi koyduğu çok taraflı ticaret sisteminin temel ilkelerine aykırı olarak tek taraflı korumacı önlemler almaya devam ediyor
Puslu Piyasalar Atlası
Puslu Piyasalar Atlası
Küresel jeopolitik ve ekonomik gündemde doğal olarak Çin’in geri planda olmasının mümkün olamadığı bir zaman diliminde bulunuyoruz.
Harcamada “İkinci Sisteme” Nasıl Döneceğiz?
Harcamada “İkinci Sisteme” Nasıl Döneceğiz?
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı;
Türkiye Altında Potansiyelinin Gerisinde
Türkiye Altında Potansiyelinin Gerisinde
Türkiye’nin yıllık altın üretimi 40 ton. Bu resmi olarak belirlenen bin 500 tonluk rezervin yüzde 2,5’i. Uzmanlara göre toprak altında keşfedilmeyi bekleyen daha 4 bin 500 ton altın var.
Tüketimde “Dur” Noktası Neresi?
Tüketimde “Dur” Noktası Neresi?
Geçmişinde çok yüksek enflasyonla çok uzun süre yaşama pratiğine sahip bir ülkede, iki yılı üst üste yüzde 65 enflasyonla kapatırken tüketicinin alma güdüsünü nasıl azaltabiliriz? Ekonomi yönetiminin kredi maliyetleri ve bulunurluğu yoluyla kaldıracı azaltması yeterli mi? Tüketim eğilimini kırmanın ekonomik boyutunun yanında psikolojik ve sosyolojik koşulları var mı?
Yurtdışına Çıkan Üretici Ucuz İşgücü Değil Hızlı Büyüme İstiyor
Yurtdışına Çıkan Üretici Ucuz İşgücü Değil Hızlı Büyüme İstiyor
Doğrudan yatırımda ucuz işgücü önceliğinden vazgeçen üretici artık gelişmiş pazarlarda daha hızlı büyümeye odaklanıyor
“Bilinmeze Doğru Yelken Açarken, Birlikte Aşacağız Her Engeli, Her Zaman…”
“Bilinmeze Doğru Yelken Açarken, Birlikte Aşacağız Her Engeli, Her Zaman…”
Global riskler artarken çözüm için ne yazık ki global sistem ABD’nin inisiyatifine muhtaç
Vergi İndirimi Yasa dışı Bahise Çare mi?
Vergi İndirimi Yasa dışı Bahise Çare mi?
Türkiye yasadışı bahiste yaşanan büyük yükselişle baş etmekte zorlanıyor. Yasal iddaa oyunu ile yasadışı oyunlar arasındaki oran farkı, yasadışı bahise kayışın nedenlerinden biri olarak görülüyor. iddaa’daki oran düşüklüğüne neden olarak görülen verginin azaltılması için hamle yapıldı, ancak bu yeterli olacak mı?
Rekabetin Ortasındaki ‘Uçan Hollandalı’
Rekabetin Ortasındaki ‘Uçan Hollandalı’
Bugün yarı iletken dünyası katmanlarına ayrıldığında çekirdekte yer alacak teknolojisi ve inovasyonuyla dünya ekonomisini şekillendiren Hollandalı ASML, ABD ile Çin arasındaki artan rekabette, tekelleşen bir güç…
Ticarette “Kızıl” Tehlike
Ticarette “Kızıl” Tehlike
Savaşlar, salgınlar, ticari anlaşmazlıklar, ambargolar derken dünyada sular durulmuyor... Bu durum ülkeler arası ticarette domino etkisi yaratıyor. Ülkeler birbirinin ticaretinden etkileniyor ve salgın misali uzun süre kurtulamıyor. Ticaret rotalarında yaşanan sorunlar özellikle son 50-60 yıldır ticaretin vebası haline gelmiş durumda. Hemen her beş yılda bir dünya ülkeleri lojistik maliyetlerini azaltmak için yeni alternatif yollar bulmaya çalışıyor. Ama neredeyse tüm dünya ülkeleri için en avantajlı ve pratik güzergâh halen Süveyş kanalı. Tarihi 16’ncı yüzyıla dayanan ve ilk temeli Firavun ikinci Ramses tarafından atılan Süveyş Kanalı 1950’lerden bu yana ara ara dünya lojistiğinin gündemine giriyor.