Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Küresel Ekonomi

Çin Yapay Zekâda Oyunu Yeniden Başlattı
ABD Başkanı Donald Trump’ın yapay zekâ altyapısına yönelik 500 milyar dolarlık özel sektör yatırımı yapılacağını açıklamasının hemen ardından Çin’den gelen daha düşük maliyetli ve daha az sayıda çiple çalışan yapay zekâ modeli bu alanda rekabetin çetin geçeceğini gösteriyor.
  • 30 Ocak 2025 16:59
  • Sinan Koparan
Çin Yapay Zekâda Oyunu Yeniden Başlattı

Geçmişi daha eskilere dayansa da yapay zekâ, özellikle Aralık 2022 itibariyle OpenAI şirketinin ChatGPT lansmanı sonrasında yepyeni bir ivme kazandı. Çok kısa sürede daha önce hiç görülmemiş yatırım miktarları üretken yapay zekâ ve özellikle büyük dil modelleri (LLM) girişimlerine akmaya başladı. Silikon Vadisinin meşhur girişim sermayesi şirketleri (VC), bazı ulusların yatırım fonları ve büyük kurumlar bu alana milyarlarca dolar aktardı. Gelinen noktadaysa yapay zekâ sıradan insanların hayatında çok daha fazla yer kaplamaya başladı. Öğrencilerin ödevlerinden gazetecilerin yazılarına, kanser tedavisinden toplantı konuşma metni hazırlamaya kadar pek çok alanda yapay zekânın kullanımı arttı. Günlük yaşam içerisinde yapay zekâ kullanımının artması bu alana yapılacak olan yatırımları daha da desteklerken doğal olarak ABD Başkanlık seçimlerinde de konu başlıkları arasında yerini aldı. Ve ABD Başkanı seçilen Donald Trump göreve gelir gelmez Stargate projesini duyurdu. OpenAI, Oracle ve SoftBank'ın Stargate adlı ortak bir girişim oluşturacağını belirten yeni başkan, söz konusu ortak girişimle ABD'nin yapay zekâ altyapısına en az 500 milyar dolar yatırım yapılacağını açıkladı.


“Stargate projesi yapay zekâda rekabeti hızlandıracaktır” diyor Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) kurucusu Halil Aksu ve devam ediyor: “Microsoft, Google, Amazon, Apple, Elon Musk ve aynı zamanda Çinli muadilleri bu alanda benzer “çılgın projeler” ilan edeceklerdir. Tabii ki NVIDIA bunlara çip yetiştirebilirse ve ilgili ülkeler (ABD ve Çin) bu veri merkezlerini besleyecek enerjiyi üretebilirse.”


Tam da bu noktada son 20 yılın oyun değiştiricisi Çin, 20 Ocak tarihinde yeni bir lansman yaptı ve yapay zekâ alanında ABD’li girişimcilerin yalnız olmadığını hatırlattı. Çin'de High-Flyer Capital Management fonunun desteklediği DeepSeek, diğer yapay zekâ şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve daha az sayıda çip kullanarak geliştirdiği modeli DeepSeek-R1 ile bir anda teknoloji dünyasının gündemine oturdu. Kısa sürede ChatGPT'yi de geride bırakarak uygulama mağazasında en fazla indirilen yapay zekâ modeli oldu. Lansmanı takip eden günlerde ABD’li yapay zekâ şirketlerinin hatta teknoloji şirketlerinin hisseleri geriledi.


Aslına bakılırsa dünya, son dönemde birbiri ardına gelen yapay zekâ uygulamalarına alışkındı. Peki neden DeepSeek bu alanda bir devrim olarak kabul edildi. YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği ARGE ve İnovasyon Çalışma Grubu ve World Energy Council Türkiye Enerji Teknolojileri Komitesi Başkanı Ussal Şahbaz, “Çinliler DeepSeek modelinde çok daha az veri ile ChatGPT’nin son modeline benzer sonuçlar elde ediyor. Daha az veri, daha az işlemci ve daha az veri merkezi daha az enerji kullanımı demek. Bu tip çalışmaların geliştirilmesi daha az veri merkezi kullanımı anlamına gelebilir ve veri merkezlerine olan talep düşebilir.”


OpenAI ve diğer ABD’li yapay zekâ şirketleri milyarlarca dolar harcayarak yapay zekâ modeli geliştirirken Çinli Deepseek 6 milyar dolar gibi bir yatırım harcaması ile benzer sonuçlara ulaşabildi. ‘Benzer sonuçlar’ olarak tarif ediliyor çünkü kullanıcılar içinde DeepSeek’in ChatGPT kadar “yetkin” cevaplar vermediğini düşünenler de var, aynı sonucu aldığını belirtenler de. Ancak şurası açık ki Deepseek çok daha düşük çip, işlemci ve enerji maliyeti ile ABD’li rakiplerini yakalamış görünüyor.


ABD’li ünlü teknoloji yatırımcılarından Marc Andreessen, Deepseek’in bu atılımını “yapay zekânın Sputnik anı” olarak tanımladı. Çünkü 1957 yılında Sovyetler Birliği’nin Sputnik’i uzaya göndermesi Amerikalıları şoke ederken uzay programını da kökten değiştirmelerine neden olmuştu. ABD Başkanı Donalt Trump, DeepSeek’in devrimsel niteliğini ve yapay zekâ endüstrisini baştan aşağı değiştirebileceğini kabul etmiş görünüyor. Başkan, Deepseek’in çıkışını olumlu olarak gördüğünü ve bunun Amerikan endüstrisi için bir "uyandırma çağrısı" olması gerektiğini belirtiyor.


Belki de ABD’li teknoloji firmalarının özellikle de OpenAI’ın uyanması gereken ilk konu açık kaynak kodu kullanmak olabilir. Zira “OpenAI” yani “açık” olarak yola çıkan şirket giderek bu özelliğinden uzaklaşıyordu. Diğer taraftan Deepseek açık kaynak ile teknolojisini paylaşmaya hazır görünüyor. “Tam bir ‘yıkıcı inovasyon’ örneği yaşıyoruz” diyor Halil Aksu ve devam ediyor: “Bir günde Amerikan borsalarından 2 trilyon dolar değer silindi. Tek bir şirketten (NVIDIA) tek günde 600 milyar dolar değer yok oldu. Ama yapay zekâ hikâyesi devam edecek. 2007 yılında hepimiz Nokia veya Blackberry telefonlar kullanıyorduk, Iphone lansmanı ile bir anda işin rengi değişti. 1998 yılında hepimiz Yahoo veya Lycos arama motorlarını kullanıyorduk, Google çıktı, bir anda hepimizin alışkanlığı değişti. Henüz bu gördüklerimiz bu devrimin daha doğum sancıları, çok erken aşamadayız. Daha dil modellerini konuşuyoruz. Video modelleri, biyoloji/yaşam modelleri, gerçek dünya modelleri, yer altı kaynaklar modelleri, okyanus modelleri, uzay modelleri, vb. ki bu da muhtemelen bugün itibariyle bildiğimiz yöntemlerin bir silsilesi. Kim bilir, yarın başka ne tür yaklaşım ve yöntemlerle karşılaşacağız. Türkiye’deki şirketler bugünlerde önemli bir ikilem yaşıyor. Maliyet tasarrufları ile cesurca teknoloji yatırımı yapmak arasında kalıyorlar. Oysa bu devrimin içinde yer almayan, bu yetkinliklerini kararlı adımlarla geliştirmeyen, ciddi varoluş riskleriyle karşı karşıya kalacak. Bizden söylemesi…”


Aslında teknoloji dünyası DeepSeek’in adını ilk kez duymuyor. Şirket ilk olarak 2023 yılının Kasım ayında kod yazma uygulaması DeepSeek Coder’ı tanıttı ve ücretsiz açık kaynak olarak yayınladı. Belçika’da bir teknoloji firmasında çalışan bir Türk yazılımcı, “Bizim çocuklar uzun zamandır kodu bunlara yazdırıyor. Çok başarılı değil ama çıkan kodun üzerinde ufak tefek değişikliklerle kullanılır hale geliyor” diyor. Şirket daha sonra DeepSeek LLM’i duyurdu. Ardından Mayıs 2024’te yapay zekâ uygulaması DeepSeek-V2 uygun fiyatlı bir model olarak piyasada yerini aldı. Ardından bugünkü çıkışın ilk işaretini veren ve rakiplerinden çok daha az işlem gücüne ihtiyaç duyan V3 modelini tanıttı. Son tanıtılan DeepSeek-R1 modeli ise açık kaynağı ve düşük maliyetleri ile teknoloji dünyasında taşları yerinden oynattı.


Elbette açık kaynaklı olması maliyetlerin düşürmenin ötesinde de fayda sağlıyor. Bugün ChatGPT’ye sorulan her soru bulut üzerinden OpenAI işlemcilerine ulaşıyor ve orada işleniyor. DeepSeek’in modelinde ise uygulama cihaza indirilerek kullanılabilen bir modeli söz konusu. Bu model verilerin bilgisayarda kalmasını sağladığı için daha güvenli kabul ediliyor.


Güvenlik bugün için DeepSeek’in üzerindeki soru işaretlerinden biri. Zira Çin hükümetinin verilere ulaşıp ulaşamayacağı gibi soru işaretleri bulunuyor. Modelin bu düşük versiyonunun bilgisayara indirilmesi bu sorunu şimdilik ortadan kaldırmış görünüyor. Daha gelişmiş versiyonu ise büyük sunucularda işleniyor.


Bugüne kadar ABD’li teknoloji firmalarının başını çektiği ve Avrupa dahil dünyanın geri kalanının bu şirketleri takip ettiği yapay zekâ dünyasında Çinli bir fonun şirketi olan DeepSeek, ABD’nin bu alanda tek olmadığını hatırlattı. Elbette bu gelişme yapay zekânın daha da demokratikleşmesini sağlayarak yapay zekâ teknolojilerinin sadece büyük teknoloji firmalarının elinden çıkarak daha küçük şirketlerin de bu alanda söz sahibi olmasını sağlayabilir. Bu alanda artan rekabetin sonucu ise kullanıcılar açısından daha gelişmiş ve daha düşük maliyetli yapay zekâ kullanımı olabilir.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Çin’le Bağları Koparmak Şirketlerin Beklediğinden Daha Zor Olabilir
Çin’le Bağları Koparmak Şirketlerin Beklediğinden Daha Zor Olabilir
ABD’li oyuncak üreticisi Learning Resources, ana kara üreticilerinden uzaklaşmaya çalışırken, fabrikayı Çin’den çıkarmanın Çin’i fabrikandan çıkarmaktan çok daha kolay olduğunu keşfediyor.
BIST’te Sanayiler Yeniden Ön Plana Çıkıyor
BIST’te Sanayiler Yeniden Ön Plana Çıkıyor
Borsa İstanbul’da üçüncü çeyrek bilançolarıyla birlikte sanayi şirketlerinde görülmeye başlanan toparlanma hedef fiyatlarda da etkisini gösterdi. Hedef fiyat revizyonlarında banka dışı şirketler ön plana çıktı. 50’ye yakın şirket ise enflasyon üzerinde getiri potansiyeli ile dikkat çekti.
Çin Kıskacındaki Almanya: Avrupa’nın Dinamosu Kontrolü Kaybediyor mu?
Çin Kıskacındaki Almanya: Avrupa’nın Dinamosu Kontrolü Kaybediyor mu?
Alman şirketleri kâr iştahıyla Çin’e milyarlar akıtırken Berlin “kontrolü kaybediyoruz” uyarısı yapıyor. ABD tarifeleri sonrası alternatif arayan Avrupa’nın lokomotifi Almanya, Pekin’in ekonomik hegemonyasının bir parçası haline gelirse ne olur? Çin, bu bağımlılığı ABD’ye ve diğer Avrupa ülkelerine karşı bir koz olarak mı kullanmak istiyor?
Gelişen Ülke Borsalarında Kırılgan Boğa Piyasası
Gelişen Ülke Borsalarında Kırılgan Boğa Piyasası
Gelişen piyasalar 2025’te tarihi getiriler sunarken, aşırı pozisyonlanma ve likidite kırılganlıkları sert bir düzeltme riskini yeniden gündeme taşıdı. MSCI Gelişmekte Olan Pazarlar yükseliş rekoru kırarken, Türkiye dolar bazlı performansta yüzde 40 negatif ayrışarak küresel rallinin dışında kaldı.
Kasım Kampanyalarının Kaderini Nakit İhtiyacı Belirledi
Kasım Kampanyalarının Kaderini Nakit İhtiyacı Belirledi
Kasım ayı kampanya döneminde “gerçek indirim var mı?” tartışmaları yeniden alevlendi. Araştırmalar, bazı kategorilerde anlamlı indirimlerin görüldüğünü ortaya koyarken tüketici güvenini zedeleyen sahte indirim vakalarının tamamen ortadan kalkmadığını gösterdi. Sektör temsilcileri ise zayıflayan talep ve artan finansman baskıları nedeniyle işletmelerin indirimleri artık bir tercih değil, zorunlu bir adım olarak uygulamak zorunda kaldığını belirtiyor.
Döviz Kuru ve Enflasyon: Bir Sınır Hikayesi
Döviz Kuru ve Enflasyon: Bir Sınır Hikayesi
Kur düşük kaldığında, yerli para değerini korur ama ülkenin mal ve hizmetleri yabancılar için pahalı hale gelir. Bu dönüşümün etkilerini sınır kentlerinde de görmek mümkün.
130 Yıllık Asgari Ücrete Küresel Yaklaşımlar
130 Yıllık Asgari Ücrete Küresel Yaklaşımlar
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Aralık ayında başlayacak toplantı maratonu öncesi komisyonun yapısı tartışılırken, sendikalar bu konuda adım atılmasını bekliyor. Halen 186 ILO üyesi ülkenin yüzde 90’ında yasal-zorunlu asgari ücret mekanizması var. İskandinav ülkeleri başta olmak üzere yüzde 10’unda ise asgari ücret toplu sözleşmeyle belirleniyor. Türkiye, komisyon yöntemi uygulayan ülkeler arasında yer alırken en benzeyen ülke Güney Kore. Eurostat verilerine göre Türkiye 530 euro dolayındaki brüt asgari ücretle 750 euro altındaki ülkeler grubunda.
Bir Ömürlük Kredi: 50 Yıl Vadeli Mortgage
Bir Ömürlük Kredi: 50 Yıl Vadeli Mortgage
ABD’de pandemi sonrası hızla artan konut fiyatları ve yüksek faizler ev almak isteyenleri zorlayan bir tablo ortaya koyuyor. Özellikle ilk evini alacak olan gençleri sıkıntıya sokan bu tabloya çözüm olarak ise 50 yıl vadeli mortgage planı gündemde…
Türkiye–BAE Stratejik Ortaklığı: Yeni Bir Güç Koridorunun Eşiğinde
Türkiye–BAE Stratejik Ortaklığı: Yeni Bir Güç Koridorunun Eşiğinde
Son üç yılda ışık hızıyla gelişen iki ülke ilişkilerinde ticaretin ötesinde, bölgesel bir güç ortaklığı tesisi söz konusu. Türk iş dünyası içinse kazanmanın yolu bu kararlılığa uyum sağlamaktan geçiyor.
Yapay Zekâ Gelişimini Anlamanın 10 Kritik Noktası
Yapay Zekâ Gelişimini Anlamanın 10 Kritik Noktası
Yöneticilerin yapay zeka dönüşümünü daha iyi okuyabilmeleri adına geçen hafta başladığım yazıma devam ediyorum.
Türkiye Volkswagen İçin Stratejik Bir Güç Merkezi
Türkiye Volkswagen İçin Stratejik Bir Güç Merkezi
SUV pazarındaki büyümeye odaklanan Volkswagen, ikinci nesil T-Roc ile pazardaki payını artırmayı hedefliyor.
Global Otomotiv Ekosisteminde Değişim ve Türkiye’nin Artan Önemi
Global Otomotiv Ekosisteminde Değişim ve Türkiye’nin Artan Önemi
Küresel otomobil pazarı, 2025’in ilk yarısında karmaşık eğilimler gösterse de yılın ilerleyen dönemlerinde talebin zayıflamasıyla ilgili endişeler devam ediyor.