Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Özel Dosya

Frédéric Bastiat (1801–1850) ve Korumacılığı Absürde İndirgeme Sanatı
Frédéric Bastiat’nın “Mum Üreticileri Dilekçesi” serbest ticaretin yararlarını savunmak ve korumacılığı hicvetmek için kaleme alınmış düşünce tarihinde meşhur bir alegorik metindir.
  • 1 Mayıs 2025 21:50
  • Dr. Şahin Yaman
Frédéric Bastiat (1801–1850) ve Korumacılığı Absürde İndirgeme Sanatı

Joseph Schumpeter’in “gelmiş geçmiş en parlak ekonomi gazetecisi” olarak tasvir ettiği Frederick Bastiat, akademisyen olmayıp, serbest ticaret yanlısı iktisadi fikirlerini sade, esprili ve etkili biçimde kamuoyuna aktarabilmesiyle tanınan 19. yüzyılda yaşamış bir Fransız gazetecidir. Richard Cobden’dan esinlenerek İngiltere’deki korumacı Tahıl Yasalarına (Corn Laws) karşı yürütülen kampanyanın benzerini Fransa’da yürütmek istemiş, bunun sonucunda 1846’da Association of Free Trade’i kurmuş ve kendi haftalık gazetesini yayımlamıştır. Richard Cobden, İngiltere’de halkın korumacılık sonucunda oluşan yüksek gıda fiyatlarından düştüğü sıkıntıyı gidermek amacıyla, korumacı Tahıl Yasaları’na karşı serbest ticaret savunuculuğu yapmıştı. ‘Anti-Corn Law League’ öncülüğünde yürüttüğü kampanya sonucunda yasalar 1846’da kaldırılmıştır (Henderson).


Serbest ticaretin etkili savunucusu: Bastiat, ticaretin ve piyasa mekanizmasının doğal düzenini savunmuş; devlet müdahalelerine, korumacılığa ve sübvansiyonlara karşı çıkmıştır. “Görünen ve Görünmeyen” adlı eseriyle ekonomik olayların kısa vadeli sonuçlarıyla uzun vadeli sonuçlarını ayırt etmenin önemini vurgulamıştır.


Ekonomiyi halkın anlayacağı dilde anlatan yazar: Bastiat, karmaşık ekonomik teorileri sade bir dille, herkesin anlayabileceği örneklerle ve hicivle açıklamıştı. “Mum Üreticileri Dilekçesi” ve “Kırık Cam Hatası” gibi yazıları hâlâ ekonomi eğitiminin temel metinleri arasında yer alır.


Devletin sınırlarını sorgulayıcısı: Bastiat’nın Hukuk (La Loi) adlı eseri, devletin görevinin sadece adaleti korumak olduğunu, devletin servet dağıtıcı bir güç haline gelmesinin “yasal yağmacılık” (legal plunder) anlamına geleceğini savunur. Bu fikir, daha sonra klasik liberalizm ve liberteryen düşünce üzerinde büyük etki yaratmıştır.


İktisat ile ahlakı buluşturan gazeteci: Bastiat’ya göre ekonomi sadece rakamlar ve çıkarlarla ilgili değildir; aynı zamanda adalet, özgürlük ve bireysel haklar meselesidir. O, ahlaki ilkelerden kopuk bir iktisat anlayışını reddetmiştir.


Günümüz ekonomi politikalarına da ışık tutabilecek bir perspektif: Sübvansiyonlar, ithalat kotaları, korumacılık gibi konuların hâlâ tartışıldığı günümüzde Bastiat’nın eleştirileri güncelliğini koruyor. Devlet müdahalesinin sınırlarını sorgulayan her düşünce okulunda Bastiat’ya mutlaka atıf yapılır.


Güneşi yasaklatmak: ‘Reductio ad Absurdum’ ve politikanın absürde indirgenmesi sanatı.


Bastiat’nın belki de en meşhur eseri olan Mum Üreticilerinin Meclise Dilekçesi – “The Petition of the Candlemakers”, iktisadi absürdlükleri su yüzüne çıkarmak için kullandığı ironik üslubun klasik bir örneğidir. Yazar, güneş ışığının mum üreticileri için haksız rekabet oluşturduğu iddiasıyla camların yasaklanmasını, ya da perdeyle kapatılmasını talep eder. İronik şekilde kaleme alınmış bu hayali dilekçeyle serbest ticaretin ateşli bir savunucusu olan Bastiat, dış ticarette korumacılığın mantıksızlığını aydınların adeta gözüne sokmak ister.


“Reductio ad absurdum” Latince bir mantık terimi olup Türkçeye genellikle “saçmalığa indirgeme” veya “absürde indirgeme” olarak çevrilebilir. Bu teknik, bir fikri ya da politikayı uç bir iktisat politikasına taşıyarak uygulamaya koymanın ne kadar mantıksız ya da çelişkili sonuçlara yol açacağını göstermek için kullanılır. Nobel ödüllü, ünlü iktisat kitabı (Economics, W. Nordhaus ile ortak) yazarı Paul A. Samuelson’un bu dilekçeyi ders kitabında kullanması (Samuelson, Economics), Bastiat’nın pedagojik değerini teyit eder.


Görünmeyeni görmek: Bastiat’nın kalıcı mirası


Uluslararası ticaret düşüncesi perspektifinden Bastiat’ın bir diğer önemli katkısı ise, iktisat politikalarının “öngörülmeyen sonuçları”na dikkat çekmesidir. Bu yaklaşım, özellikle kamu politikalarının sadece kısa vadeli ve görünür etkileriyle değerlendirilmemesi gerektiğini, dolaylı ve uzun vadede ortaya çıkabilecek zararlı yan etkilerinin de hesaba katılması gerektiğine vurgu yapar. Hayek’in bilinçli tasarım (deliberate design) olmaksızın kendiliğinden oluşan düzenlere (spontaneous order) duyduğu güvenin arkasında Bastiat’ın bu görüşlerinin etkisi olduğu söylenir.


Bu yönüyle serbest ticaret savunucularının perspektifinden Bastiat, ekonomik özgürlüklerin korunmasında bir “kamu entelektüeli” rolünü üstlenmiş, ironik ve sade anlatımıyla iktisadi cehalete karşı enerjik bir mücadele vermiştir. Dolayısıyla Bastiat’nın mirası, sadece bir serbest ticaret savunusuyla değil, aynı zamanda ekonomik okuryazarlığın demokratikleşmesine, kitleselleştirilmesine de tarihsel örnek bir katkı olması hasebiyle değerlidir (Henderson t.y.). Bastiat iktisadi düşüncenin bir tür İlber Ortaylı’sı olarak tarihe geçmiştir.


IV. Absürde İndirgemenin ‘Magnum Opusu’: Mum Üreticilerinin Dilekçesi ve Güneşi Yasaklamak


Frédéric Bastiat’nın “Mum Üreticileri Dilekçesi” (La Pétition des fabricants de chandelles, 1845), serbest ticaretin yararlarını savunmak ve korumacılığı hicvetmek için kaleme alınmış düşünce tarihinde meşhur bir alegorik metindir. Bastiat, bu kısa metinde uluslararası ticarette korumacılı politikalardaki mantıksızlığı ironik bir şekilde göstermek ister. Bastiat, bu hayali dilekçeyi Fransız Parlamentosu’na sunar. Dilekçeyi “mum üreticileri” ve “mum sanayisinde çalışanlar” kaleme almıştır. Dilekçede, Güneş’in mum endüstrisine karşı “haksız rekabet” yarattığı öne sürülür, Güneş ışığının evlere girmesinin yasaklanması talep edilir. Aşağıda yazarın ünlü Mum Üreticilerinden Krala Dilekçe adlı ironik yazısının Türkçe çevirisini aynen sunuyoruz:


V. Frédéric Bastiat’nın “Mum Üreticileri Dilekçesi” (La Pétition des fabricants de chandelles, 1845),


Mum Üreticilerinden Meclise Dilekçe Sayın Meclis Üyeleri,


Sizlerin ekonomik cehalete karşı yürüttüğünüz yüce mücadeleyi ve vatan üreticilerini destekleme çabanızı gördüğümüz için cesaret bulduk ve biz, mum üreticileri ve onunla bağlantılı endüstriler – lambalar, kandiller, avizeler, sokak fenerleri, gaz lambaları, kalaycılar, reçine toplayıcılar, yağ üreticileri, sabuncular ve özellikle don yağı tüccarları – aşağıda sunacağımız dilekçeyi size iletme kararı aldık.


Sayın milletvekilleri, size bir şikayetle geliyoruz: Bizim sektörümüz, adil olmayan bir rekabetle boğuşmaktadır. Doğaüstü bir varlık olan bu rakip; o kadar güçlüdür ki, benzer hiçbir rakip üreticiyle karşılaştırılamaz. Biz zorlayan bu rakip, güneştir.


Güneş, ürünlerimizi yok sayarak, sabah doğar doğmaz tüm piyasada hakimiyetini kurmaktadır. Bu, rekabetin en adaletsiz şeklidir. Ürünlerimizi, mumlarımızı satın almayan herkes, gün ışığını bedava kullanmaktadır. Onlar ışığı dışarıdan karşılıksız alırken, biz içeride lamba üretir, kandil doldurur, yağ çeker, balmumu işleyip satmaya çalışıyoruz. Ama bütün çabalarımızı boşa çıkaran güneş ışığı, tüm emeklerimizi boşa çıkarmaktadır. Bu yüzden sizden, yüce milletin temsilcileri olarak, bizim için adalet talep ediyoruz. Sizden ricamız şudur:


Pencerelerimizi, panjurlarımızı, pervazlarımızı, camlarımızı, şeffaf çatıları – kısacası güneş ışığının içeri sızmasını sağlayan her şeyi – yasaklayınız! Bu önlem alındığında, doğal ışıkla haksız rekabet sona erecek ve mum endüstrisi hak ettiği yere ulaşacaktır.


Birçok vatandaşınız bu önlemden fayda görecektir. Camcılar daha çok cam üretecek, marangozlar daha çok kepenk yapacak, madenciler daha çok kömür çıkartacak, don yağı üreticileri ihracat yerine iç pazara çalışacaktır. Üretim artacak, istihdam büyüyecek, ulusal refah yükselecektir.


Sayın vekiller, siz zaten geçmişte yabancı rekabetten Fransız endüstrisini korumak adına demir, kömür, buğday gibi birçok ürün için gümrük vergileri getirdiniz. Eğer tüketicinin aleyhine, üreticiyi korumayı ilke edindiyseniz, neden bu ilkeyi doğaya karşı da uygulamayasınız?


Eğer ithal edilen malları yasaklamak gerekiyorsa, güneş ışığı da ithaldir – başka bir ülkeden değilse bile, en azından Fransa sınırlarının dışından gelmektedir.


O halde, bu samimi dileğimizi karşılıksız bırakmayınız.


Saygılarımızla,


Mum Üreticileri Birliği ve İlgili Sanayi Kolları


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Savaşın Eşiğinde İki Ülke: Hindistan ve Pakistan
Savaşın Eşiğinde İki Ülke: Hindistan ve Pakistan
Dünyanın nükleer güce sahip iki ülkesi savaşın eşiğinde. Hindistan’da düzenlenen terör saldırısının ardından Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan gerilim hızla tırmandı. Dünyanın en sıcak bölgesindeki gelişmeleri Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Samarjit Ghosh’a sorduk.
Borsa Yatırımcısı “Çıkış Yolu” Arıyor
Borsa Yatırımcısı “Çıkış Yolu” Arıyor
Borsa İstanbul’da yaklaşık 9 aydır devam eden dar bant içindeki dalgalanma, adeta bir testere gibi yatırımcı öğütmeye devam ederken, aracı kurumlar da son dönemde yaşananların yakıcı etkilerini hissetmeye başladı.
Çin’in Aşırı Kapasite Tuzağı: Küresel Dengesizlik Alarmı
Çin’in Aşırı Kapasite Tuzağı: Küresel Dengesizlik Alarmı
Çin’in elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji donanımları gibi yükselen sektörlerde devlet destekli yatırımlarla oluşturduğu kapasite fazlası, küresel ekonomide yeni bir dengesizlik kaynağı haline geliyor. Uzmanlara göre, Çin’in düşük fiyatlı ihracatı, dünya genelinde deflasyonist baskıları artırıyor ve yerli sanayileri tehdit ediyor. Peki Çin, aşırı kapasite kriziyle yüzleşebilecek mi? Trump’ın yüksek tarifeleri, Çin’in ekonomi modelini sarsacak mı?
Trump’ın Tarifeleri: Tüketiciye Boş Raf, Avrupa’ya Düşük Enflasyon mu?
Trump’ın Tarifeleri: Tüketiciye Boş Raf, Avrupa’ya Düşük Enflasyon mu?
Ocak ayında başkanlığının ikinci dönemine başlayan Donald Trump’ın agresif gümrük tarifeleri, Çin ile ABD arasında yeni bir ticaret savaşının fitilini ateşledi. Avrupa ise hem tehdit hem fırsatla karşı karşıya.
Türk Sanayisinin Çin Sınavı
Türk Sanayisinin Çin Sınavı
ABD-Çin arasında yaşanan ticaret savaşı küresel ticaret sistemini etkisi altına aldı. ABD’den boşalacak pazarı doldurmak için Çin’in yeni rotası belirsizliğini korurken Türkiye için bu dönüşüm bir fırsat penceresi aralayabilir mi?
Kaos Dolu 100 Gün
Kaos Dolu 100 Gün
Ikinci kez ABD Baskanlık koltuguna oturan Trump, görevindeki ilk 100 günü geride bıraktı. Geçen sürede ticaret politikalarıyla küresel dengeleri sarsıp, belirsizligi arttırdı ve piyasalarda sert satıslara yol açtı. Seçmen memnuniyetsizligi anketlere yansımaya baslarken, Trump 2.0 dönemi görevdeki ilk 100 gününde arkasında neler bıraktı?
Elektrikli Araçlarda Batarya Durumu, İkinci El Fiyatını da Belirliyor
Elektrikli Araçlarda Batarya Durumu, İkinci El Fiyatını da Belirliyor
Elektrikli otomobiller, doğuşlarından itibaren içten yanmalı araçlara kıyasla farklı bir ikinci el fiyatlama eğrisi izledi.
Trump’ı Boykot Eden Turist Türkiye’ye Gelir mi?
Trump’ı Boykot Eden Turist Türkiye’ye Gelir mi?
ABD Başkanı Trump’ın tarifelerine tepki duyan Avrupalı turist, ABD’ye pandemi sonrası en büyük turizm daralmasını yaşatırken akıllara da ‘ABD’ye tepkili turist Türkiye’ye gelir mi’ sorusunu getirdi. Ancak sektör temsilcilerine göre ne yazık ki Türkiye, bu pastadan anlamlı bir pay alamayacak.
Yapay Zekanın Enerji İhtiyacı Geleneksel Enerji Kaynaklarını Yeniden Parlatıyor
Yapay Zekanın Enerji İhtiyacı Geleneksel Enerji Kaynaklarını Yeniden Parlatıyor
Yapay zeka uygulamalarının kullandıkları veri merkezleri her geçen gün daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. Bu alandaki yenilenebilir enerji desteği ise talebi karşılamanın çok gerisinde.
ABD-Çin Ticaret Savaşı Sodyum İyon Bataryaların Önünü Açıyor
ABD-Çin Ticaret Savaşı Sodyum İyon Bataryaların Önünü Açıyor
Artan enerji ihtiyacı ve jeopolitik gerilimler, batarya teknolojilerinde yeni çözümleri zorunlu kılıyor. Uzun zamandır içi boş bir hayal olan sodyum-iyon piller, Çin’in lityum rezervlerin büyük kısmına sahip olması ve tarifelerin yarattığı belirsizliğin artması nedeniyle pazar payını artıracak gibi görünüyor.
Türkiye, Elektrifikasyonda Kısa Sürede Büyük Yol Kat Etti
Türkiye, Elektrifikasyonda Kısa Sürede Büyük Yol Kat Etti
Otonom sürüşlerden elektrifikasyona kadar Türkiye hızlı yol alıyor. Ancak geliştirilmesi gereken noktalar da var.
10 Maddede Dijital Paranın İnsan Ruhuna Etkisi
10 Maddede Dijital Paranın İnsan Ruhuna Etkisi
Kripto para psikolojisi ve kripto para dünyasında insan davranışlarını belirleyen etmenleri gözden geçirelim.
ECB Çalışanlarının Tepe Yönetimine Güven Azalıyor
ECB Çalışanlarının Tepe Yönetimine Güven Azalıyor
ECB personelinin çoğunluğu, özellikle Başkan Christine Lagarde olmak üzere kurumun üst yönetimine personel politikaları konusunda çok az güven duyuyor ya da hiç güven duymuyor. Sendika tarafından gerçekleştirilen ankete göre personel, işe alım ve kariyer ilerleme süreçlerinden memnun değil; çoğu kişi, yükselmek için başarılı olmaktan ziyade doğru insanları tanımanın daha önemli olduğuna inanıyor.
Trump’ın Kamudaki İşten Çıkarmaları Cadı Avına mı Döndü?
Trump’ın Kamudaki İşten Çıkarmaları Cadı Avına mı Döndü?
Trump ve Musk önderliğindeki son tasfiye dalgası, kamu çalışanlarına yönelik “sistemli bir cadı avına” dönüşmüş olabilir. Uzmanlar yokluğu hissedilmeyecek kamu çalışanlarının yanı sıra özellikle bilim insanları, uzman bürokratlar ve muhalif görüşte olduğu düşünülen kişilerin hedef alındığının altını çiziyor. Ülkede federal çalışanlar için iş güvencesinin ortadan kaldırılması ileride kamu görevine uygun talipler bulmak konusunda önemli bir sorun yaratabilir.
GM CEO’sunun 35 Milyar Dolarlık Elektrikli Araç Kumarı
GM CEO’sunun 35 Milyar Dolarlık Elektrikli Araç Kumarı
ABD’li otomobil üreticisi gümrük tarifeleri, petrol sevdalısı bir başkan ve Beyaz Saray’daki Elon Musk ile karşı karşıya.