Etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin gözden geçirilmesi, bazılarının kaldırılması öngörülüyor. Vergi harcamalarını azaltmak geçen Orta Vadeli Plan’da ana konulardan birisiydi. Yani vergi istisna ve muafiyetleri daraltılmaya devam edecek. Bunun için de yasal düzenleme gerekiyor. Özellikle Katma Değer Vergisi (KDV) ve Kurumlar Vergisi tarafında yeni yasama döneminde söz konusu olabilir.
Teşvik ve destek uygulamaları: Yatırım teşvik sisteminin sadeleştirilmesi, Ar-Ge, tasarım ve yenilik çalışmaları için teşviklerin yönlendirilmesi, nitelikli yatırımların desteklenmesi, teknoloji transferine odaklanan ortaklıkların teşvik edilmesi.
Gayrimenkul gelirlerine düzenleme: Gayrimenkullerden elde edilen gelirler de mercek altında. Konut satışları gerçek değerle yapılmıyor diye ‘tapu harcı ve gelir vergisi kaybı var’ deniliyor. Bu konuda da yasal bir düzenleme ile değerleme raporu zorunlu hale gelebilir. Şu an 5 yıldan sonra konutun elden çıkarılmasında vergi yok, bu 5 yılın uzatılması söz konusu olabilir.
Vergi politikası düzenlemesi: Vergi tabanını genişletmek, vergilemede gönüllü uyumu artırmak, doğrudan vergilerin payının yükseltilmesi, gelir, kurumlar ve KDV ile Vergi Usul Kanunu’nun, adalet, öngörülebilirlik ve şeffaflık çerçevesinde güncellenmesi gibi düzenlemelerin yapılması planlanıyor.
Yapılandırma beklentisi: Yeni bir kesinleşmiş kamu alacaklarının yapılandırılması ve matrah artırımı düzenlemesi bekleniyor. Ancak daha özellikle yapılandırma tarafında defalarca düzenleme yapıldığı için kamu tarafında böyle bir düzenleme yapılmayacağına dair mesajlar ağır basıyor. Geçtiğimiz aylarda, bu tür çalışmaların bulunmadığı Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmıştı.
Yeni vergiler beklenmiyor: 1 Ekim’de başlayan yasama döneminde yeni vergiler ve enflasyona bağlı rutin artışlar dışında vergi oranlarında artış öngörülmediği ifade ediliyor.
Kaçakçılığa karşı işbirliği düzenlemeleri: Organize vergi kaçakçılığının önlenmesi için –kurumlar arası işbirliğini de artıracak- yeni yasal düzenlemeler planlanıyor.
Kayıt dışılıkla mücadelede sahte fatura kullanımı
Vergi gündeminin en önemli konularının başında kayıt dışılıkla mücadele geliyor. Vergi Denetim Kurulu (VDK), mali belgelerde sahtecilik fiillerine yönelik denetimleri sıkılaştıracak. 1 Ekim itibarıyla “bilmeden sahte belge kullandım” savunması kabul edilmeyecek, belgeyi kullananlar otomatik olarak “bilerek kullanmış” sayılacak. Bu çerçevede sahte belge kullanan mükellefler “vergi kaçakçılığı” suçuyla işlem görecek, üç kat vergi ziyaı cezası uygulanabilecek. Ayrıca 3 ile 8 yıl arasında hapis cezası ihtimali de gündemde. Ancak bu hapis cezasının gündeme gelebilmesi için kasıt unsurunun varlığı yani kişinin bu belgeleri bilerek ve isteyerek, daha az vergi ödemek için kullanması gerekecek. Daha önce söz konusu belgeleri kasıt unsuru olmaksızın, bunların sahte olduğunu bilmeden kullanan mükellefler ise hapis cezası ile muhatap olmamaktaydı. Ayrıca, riskli mükellefler için ihtiyati haciz gibi önlemler devreye alınabilecek. Bu kapsamda gerekmesi durumunda yasal düzenlemeler yapılacak.
Sahte fatura uygulamasıyla KURGAN arasında bağlantı var
Serkan Kumdakçı, TÜSİAV Vergi Platformu Başkanı:
Sahte belgeyle mücadelede Maliye Bakanlığının yeni silahı ‘Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi’ yani kısa adıyla KURGAN. KURGAN aslında yapay zekâ destekli bir risk analiz sistemi. Sistem tarafından belirli filtrelere dayanılarak Türkiye çapındaki mükelleflerin tüm mal ve hizmetlerine ait alış ve satış işlemleri anlık olarak taranıyor, çok sayıda kriter ve veri kaynağından toplanan bilgiler üzerinden bu işlemlerin risk puanları hesaplanıp denetim çalışmalarına dahil ediliyor.
Riskli gördüğü hususlarda Maliye’nin mükellefleri uyarması tabi ki çok kıymetli. Ancak bu KURGAN sistemiyle Maliye, sahte faturanın ülkeye olan maliyetini adeta mükelleflerin sırtına yüklemiş oluyor. Hakkında vergi incelemesi veya mahkeme kararı gibi kesin bir delil olmaksızın mükellefler, KDV düzeltmesi yapmak zorunda bırakılabiliyor.
Peki gelen yazı üzerine düzeltme yapan bir mükellefin, alış yaptığı mükellef hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda, düzeltme yapan mükellef adına düzenlediği belgeler hakkında eleştiri yapılmazsa ne olacak?
Düzeltme yapan mükellefe geriye dönük olarak yeni bir düzeltme yapma hakkı verilecek mi? İşte KURGAN bu ve bunun gibi cevaplanamayan birçok soruyla birlikte geldi.
Ayrıca 1 Ekim’de başlayan sahte fatura düzenlemesiyle KURGAN yazılarının gönderilmesi tesadüf değil. Çünkü önce, tüm sahte belge kullanma incelemeleri sonucunda, kullanan mükelleflerin savcılığa sevk edileceği yönünde mesajlar verildi. Ardından KURGAN yazılarıyla, daha henüz hakkında vergi inceleme veya vergi tekniği raporu olmayan, sadece haklarında ne olduğu bilinmeyen sahte fatura gibi bazı tespitler olan mükelleflere fatura aldığından bahisle düzeltme yapmaları yönünde telkin yazıları gönderildi. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı etme durumu söz konusu.
Gelir vergisi artarken kurumlar vergisi gelirleri düştü
● 2025 yılı Temmuz ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 55,3 oranında artarak 949 milyar 836 milyon TL oldu.
● Vergi gelirleri içerisinde gelir vergisi 292 milyar TL ile geçen yıla göre yüzde 91,9 artış kaydetti.
● Dahilde alınan KDV 125,4 milyar TL ile yüzde 59,5, ithalde alınan KDV ise yüzde 165,5 milyar TL ile yüzde 38,3 artış kaydetti.
● Temmuz itibariyle 181,4 milyar TL gelir elde edilen Özel Tüketim Vergisi’nde ise yüzde 34,6’lık artış kaydedildi.
● 50,3 milyar TL gelir elde edilen Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nde ise yüzde 60,6’lık gelir artışı oldu.
● Temmuz ayında vergi kalemleri içerisinde tek düşüş ise 11,9 milyar TL gelir elde edilen Kurumlar Vergisi’nde oldu. Bu kalemden elde edilen gelir geçen yıla göre yüzde 16,5 düştü.
● Temmuz ayında harçlardan elde edilen gelir ise 26,8 milyar TL ile geçen yıla göre yüzde 69,4 artışa işaret etti.