Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

İş Dünyası

Tüketici Davranışlarında Yeni Akım: Basitlik ve Temellere Dönüş
Aşırı tüketimden ‘az olan iyidir ve daha fazlası daha fazladır’ bakışı yavaş yavaş oturmaya başladı
  • 4 Mart 2024 16:58
  • Koray Öztopçu
Tüketici Davranışlarında Yeni Akım: Basitlik ve Temellere Dönüş

2030 yılına gelindiğinde tüketici sınıfının neredeyse 5 milyar kişiye ulaşması bekleniyor. Bu, bugüne kıyasla 1,3 milyar daha fazla insanın satın alma gücünün artması anlamına geliyor. Gelişmekte olan ekonomilerde orta sınıfın yükselişi ve ‘gelir piramidinin en altında’ yer alan insanları hedef alan iş modellerindeki artış, toplu olarak tüketim kalıplarını giderek daha önemli bir güç haline getiriyor ve bu da küresel üretim sistemlerini şekillendiriyor.


Diğer taraftan, yeni çağda ürün ve hizmet üreticilerinin tasarılarında ve tüketici beklentilerinin şekillenmesinde farklı ve belirgin bir gidişat var. Aşırı tüketimden ‘az olan iyidir ve daha fazlası daha fazladır’ bakışı yavaş yavaş oturmaya başladı.


1950’lerde tüketim akımı son buluyor


1950’lerde yayılmaya başlayan ve yeni süpermarket reyonlarının sunduğu sonsuz seçeneklerle yayılmaya başlayan tüketim akımı, tüketici gözünde büyük bir değişime girdi. Bu döneme kadar tüketicilerin istediği herhangi bir ürünü istediği kadar hızlı ve verimli bir şekilde satın alma ihtiyacı yaratan ve bunu karşılayan “tek tıklamayla satın alma” yaklaşımının topyekun hakimiyetini gördük.


Z kuşağının tüketim tercihinde iklim krizi algısı önde


Ancak tüketici bakışında algı tamamıyla tersine dönmeye başladı. Değişim, pandemiyle birlikte iklim krizinin etkilerine ilişkin farkındalığın artması, ambalaj atıklarının, gereksiz çoklu seçeneklerin ve savurgan satın almaların çevreye zarar veren yanlarının daha fazla hissedilmesiyle kendini göstermeye başladı.


Çevre bilincine sahip nesil Z kuşağı, temel değerleriyle uyumlu, anlamlı bir yaşam tarzına geçiyor. Lüks markalardan, sosyal medyadan ve refahlarını olumsuz yönde etkileyen ürün ve bilgilerin aşırı tüketiminden geleneksel prestijin yerini kapsayıcılık, sürdürülebilirlik, şeffaflık, teknoloji ve döngüsel inovasyon dahil olmak üzere Z kuşağının yönlendirdiği yeni bir değerler dizisi alıyor Pandemi hepimizi evde kalmaya zorladı ve mağazaların kapandığı dönemde, tüketim anlayışımıza yeni bir pencereden bakarak tam olarak neye ihtiyacımız olduğunu sorgulamamıza neden oldu. Günümüzde markalar da değişen dünyada müşterilerin aradıklarına yanıt vermek için nasıl davranmaları gerektiğini sorguluyor.


Basitlik ve tüketimde temeller dönüş


Çoklu seçeneklerin ve tekliflerin artık rekabette öne çıkmak için yeterli olmadığı bir dönem yaşıyoruz. Rekabet daha geniş ve daha basit; rakip markalar pazara girdikçe, büyük markalara göre tamamen farklı bir bakış açısıyla yönetildiğini görüyoruz. Yeni markalar daha öncü bir anlayışıyla pazara çıkarken, temellere dönüşün ve neyin önemli neyin önemsiz olduğunun tüketici satın alma davranışında öne çıktığını görebiliyoruz.


Tüketicilerin seçim gücünün devam ettiği ama benzersiz, yüksek kaliteli ürünlere yöneldiği ve gerekli olmayan ürünleri göz ardı ettiği bir dönemi yaşıyoruz. Marka dünyasında her zaman, kullanım kolaylığı ve işin neyi temsil ettiği daha da öne çıkıyor. Bu dönemde amaç ve basitlik çoğu zaman rakip marka konumlandırmasının merkezinde yer almaya başladı. Daha önce markaların birçoğu sonsuz seçenek trendine aktif olarak karşı çıkmak için kurulurken, alışveriş deneyimini mümkün olduğu kadar kolay hale getirmenin önemi keşfedildi.


Z kuşağının seçiminde yeni trend: Basit tüketim


Hayatı basitleştirmenin çekiciliği genellikle yaşla ilişkili düşünülürken, yapılan son araştırmalar Z kuşağı (16-25 yaş arası) için durumun böyle olmadığını gösteriyor. Z’lerin yüzde 77’si giderek hayatlarını daha fazla basitleştirmenin yollarını arıyor. Z kuşağı, basitlik, karmaşık süreçleri çok daha kolay hale getirerek kendilerini farklılaştıran, dijitalde öncü birçok işletme için yol gösterici ışıktır.


Yeni markalar yeni tüketici davranışlarıyla doğuyor


Markaların her yerde bulunması, her kategoriden tüketim talebinde bulunan müşteriler açısından mantıklı iken, Z kuşağı talebi ile markalar için oyunu değiştirdi. Ancak bu talepleri karşılamayan veya görmezden gelen markalar için tehdit, ‘Bu eski kategori neden bu kadar karmaşık olmak zorunda?’ diye soran, kenarda bekleyen, yeni oluşan markalardan geldi. Elbette, kullanım kolaylığı ile amacın net olması, dijital çağdaki üreticiler için izole kavramlar değil. Birçok marka hizmet sektöründe müşterileri faaliyetlerinin merkezine koymanın öncülüğünü yapıyor.


Şirketler logolarını daha basit hale getirmek için farklı adımlar atıyor. Rekabetçi kalabilmek için markaların neden var olduklarını bilmeleri gerekirken, tüketicinin hayatında olmak için açık ve belirleyici bir nedene sahip olmak iyi bir marka ekonomisidir. Güçlü bir marka amacına sahip olanlar için marka, değerini daha hızlı büyütür. Dolayısıyla müşterilerin satın aldıkları firmalara bakıp, onların net, basit ve faydalı ürün ve hizmet ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını yeniden değerlendirmeleri şaşırtıcı değil.


80-90’lı yılların tüketici davranışını gösteren Z Kuşağı


80’li ve 90’lı yıllara geri döndüğümüz ve yeni normal bu mu diye çözmeye çalıştığımız aslında tüketici davranışının normalleştirilmesiyle ilgili değil. Değişim halindeki davranışlar ve uzun vadede neyin kalıcı olmayacağı, şirketlerin ve üreticilerin de buradan dönme yeteneğinin daha fazla rekabet avantajı yaratacak olması...


Z Kuşağı genç alıcılar, tüketici olarak rollerine ve seçtikleri markaların kendi kişisel, bağımsız yaşam görüşlerinde onları nasıl temsil ettiğine önem veriyor. Büyük markalar bunu görmekte gecikirken, aynı değerler sistemiyle doğmuş yeni, daha küçük markaları seçen bir grup tüketiciyi kaybetme riskini yaşamamak için çok çaba gösterecekler.


Markalar için en büyük ders, davranışlarda bir değişim olduğunu ve bunun yeni tüketici arzularını ve ihtiyaçlarını yansıttığını kabul etmek ve anlamaktır. Bu yavaş yaşam trendleri, pazarlamacıların kilit hedef kitlelerinin yeni mesajlara ne kadar açık olduğunu anlamalarına ve hedeflerine ulaşmada daha stratejik olmalarına yardımcı olabilir. Markalar bu bilgileri medyalarını ve yaratıcı planlarını buna göre yeniden ayarlamak için kullanabilir.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
2024'ün Belirsiz Sularında Çevik Yönetim İle Rota Belirlemek
2024'ün Belirsiz Sularında Çevik Yönetim İle Rota Belirlemek
Belirsizliklerin fazla olduğu 2024 yılında yönetimini çevikleştiren, değişen koşullara daha hızlı uyum sağlayabilen şirketler rahat edecek.
Fiyatı Nasıl Belirlersiniz?
Fiyatı Nasıl Belirlersiniz?
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı...
Şirketinizi Ucuza Kaptırmayın
Şirketinizi Ucuza Kaptırmayın
Şirket sahipleri belli aralıklarla şirketlerine bir nevi check-up yapıp gerçek değerini bulmalılar. Bu sayede şirketlerini ucuza kaptırmaktan kurtulabilirler.
Kira Gelirinde Vergi Zamanı
Kira Gelirinde Vergi Zamanı
Son yıllarda hayatımızda daha çok yüzde 25’lik zam sınırlaması ve artış oranına ilişkin tartışmalarla yer alan kira konusu bu ay vergi boyutuyla gündemde. 2023 yılına ilişkin kira gelirlerinin mart ayı sonuna kadar beyan edilmesi ve mart ile temmuzda 2 taksitte ödenmesi gerekiyor.
Avrupa’nın Radikalizmle Sınavı
Avrupa’nın Radikalizmle Sınavı
Son zamanlarda Avrupa’da siyaset gündeminin en çok öne çıkan konusu “radikallerin ve popülistlerin yükselişi”. Kıta genelinde kendilerini “muhafazakar” ve “yurtsever” olarak etiketleyen siyasi güçler, bu yıl yapılacak seçimlerde büyük bir sınav verecek ve eğer seçimlerde üstünlük sağlarlarsa Avrupa’da belki de birçok şey değişecek.
ABD Alarm Veren Metal Stoklarını Doldurmaya Çalışıyor
ABD Alarm Veren Metal Stoklarını Doldurmaya Çalışıyor
Beyaz Saray kritik mineraller için Çin’den bağımsız bir tedarik zinciri kurmak istiyor
Batıya Karşı Ayı ve Ejderha Dayanışması
Batıya Karşı Ayı ve Ejderha Dayanışması
Son yıllarda Rusya’nın gücünü kaybetmesi ve komşusu olan Çin’in inanılmaz yükselişi, doğu ve batı arasındaki rekabetin farklı bir boyut kazanıp yeniden canlanmasına neden oldu. Rusya ve Çin, gönülsüz de olsa birbirine daha fazla yaklaşırken, küresel ekonomik düzen bloklar arası ayrışma tehdidi altında.
Hisseler Yükselirken Emtiada Resesyon Tedirginliği Var
Hisseler Yükselirken Emtiada Resesyon Tedirginliği Var
Küresel piyasalar 2024 yılına farklı fiyatlamalarla girdi. Hisse senetleri piyasaları zirvelerini test ederken, emtia piyasaları zayıf seyri ile dikkat çekiyor.
İşsizlik Sigortasında “Varlık” Muhasebesi
İşsizlik Sigortasında “Varlık” Muhasebesi
Ocak sonu itibariyle ilk kez 200 milyar lirayı geçen İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işsizlik riskini azaltmaya yönelik çalışmalar için ayrılacak pay yüzde 50’ye yükseltilirken bono ve mevduata yatırım nedeniyle faiz gelirinin toplam varlıktaki payı yüzde 22’ye düştü. 2023’te işsizlik ödeneğine 21,3 milyar TL harcanırken, teşvik ve desteklere yaklaşık iki katı verildi
Turist Çok Ama Yataklar Boş
Turist Çok Ama Yataklar Boş
Turizm Bakanlığı verilerine göre 56,7 milyon ziyaretçi, TÜİK verilerine göre de 57 milyon turist Türkiye’yi ziyaret etti. Ancak TÜROB’un otel doluluk istatistiklerinde görülen gerileme, gözleri turistlerin nerede kaldığına çekerken sektör temsilcileri kayıt dışı konaklama kadar verilerin yorumlanma biçimine de dikkat çekiyor.
Küresel Kredi Kartı Savaşı İçin Saflar Belirginleşiyor
Küresel Kredi Kartı Savaşı İçin Saflar Belirginleşiyor
Capital One’ın Discover için 35 milyar dolarlık teklifi Visa ve Mastercard’a meydan okumayı hedefliyor
Devrik Kral
Devrik Kral
Nakdin krallığı son buluyor. Her ne kadar ekonomik sorunların nedenleri arasında gösterilse de kredi kartlarının kullanımı artıyor, dijital paralar yaygınlaşıyor ve kripto paralar yatırım aracı olmaktan çıkıp alışveriş aracına dönüşüyor. Üstelik artan enflasyon nakit kullanımını zorlaştırıyor. Anlaşılan o ki kimse eski kralı özlemeyecek…
Portföyün Seçimi
Portföyün Seçimi
Yerel seçim genel seçim havasına büründü. Yatırımcı yön arayışında. Ekonomi politikası seçimden sonra nasıl şekillenecek, borsada riskler nerelerde, portföy oluştururken nelere dikkat etmeli? Uzmanlara sorduk
Büyümede Denge Arayışı
Büyümede Denge Arayışı
Türkiye, 2023’te yüzde 4,5 büyüdü. Büyüme ağırlıklı olarak tüketimden geldi. Öncü göstergeler 2024’ün ilk aylarında da bu eğilimin sürdüğüne işaret ediyor.