Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Özel Dosya

Gizem Öztok Altınsaç | Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız?
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız? Gelişmiş ülkelerin standartları için üç olmazsa olmazımız var.
  • 27 Ekim 2023 10:00
  • Gizem Öztok Altınsaç
Gizem Öztok Altınsaç  | Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız?

Zorlu bir coğrafyada, kimi zaman bilimin de ışığından ayrılarak geçirdiğimiz bir yüzyıl. Yakaladığımız birtakım fırsatların yanı sıra, son derece güçlü bir potansiyelimiz olmasına rağmen ülke ekonomimizi dünyada çok daha iyi yerlere getirebilecekken kaçırdığımız pek çok fırsat…


Geçmişte yaptığımız eksik adımlardan ders alıp, geleceğe bakacak olursak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için ne yapmalıyız? Elbette öncelikle hukukta ve eğitimde atmamız gereken pek çok adım var. Sağlıklı işleyen bir ekonomi için bu iki bacak olmazsa olmaz. Ekonomi tarafına baktığımızda ise atmamız gereken en önemli adım, beşerî sermayemizi güçlendirmek ve köklü kurumlarımızı yeniden ayağa kaldırarak politika inşa edebilme ve bunu her ne olursa olsun sürdürme kapasitesine erişmek.


Ne yazık ki bu konuştuğumuz ya da kaleme aldığımız kadar kolay bir süreç değil. Türkiye’nin var olan siyasi süreçten bağımsız her kim iktidarda olursa olsun devlet politikası olarak bu politikaları benimsemesi ve iktisadi kalkınma stratejisini buna göre inşa etmesi ve koruması gerekiyor. Beşerî sermayenizin güçlü olmadığı ve kurumlarınızın politika yapabilme kapasitesi zayıfladığı süreçlerde ülke ekonomisinin güçlenmesi, karar alması, uzun vadeli planlar yapıp uygulaması söz konusu olamıyor. O yüzden de ikinci yüzyılımızda daha iyisini yapmak istiyorsak öncelikle bu alanlara bakmalı bu süreçlere odaklanmalıyız. Bugün kaybettiğimiz her dakika, ülke ekonomimizin global ekonomiden aldığı payın azalması ile sonuçlanıyor.


Gizem Öztok Altınsaç  | Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız?

Tüm bunları yaparken de iktisat biliminin bize gösterdiği kanıtlanmış yöntemlerden sapmamamız gerekli. Global temanın nereye gittiğini görmek, yeşil dönüşüm mü dijitalleşme mi yapay zekâ mı bu süreçleri çok iyi takip edip uygulama alanları yaratmalıyız. Diğer türlü 1990’larda ya da 2000’li yılların başında başka ülkelerin başarı elde ettikleri modelleri bugün kopyalamaya çalışmak ekonomide fayda sağlamıyor, çünkü küresel ekonomi sürekli bir evrim geçiriyor, yerinde saymıyor. Her ne kadar bu süreçler robotlaşma, otomasyon gibi gözükse de insani sermayenin payının tüm bu uygulamalarda ne kadar mühim olduğunu bilip eğitim sistemimizi ona göre şekillendirmemiz lazım. Sadece bu da yetmiyor; yetişen başarılı genç beyinlere refah içinde yaşayacakları bir ortam bir gelecek sunmamız gerekiyor ki beyin göçünün önüne geçebilelim.


Gizem Öztok Altınsaç  | Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız?

TUSİAD olarak geçtiğimiz yıl hazırlamış olduğumuz “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa” raporu önümüzdeki yüzyılda daha iyisi için ne yapmamız gerektiğine kapsamlı ışık tutar nitelikte.


Bugün küresel ekonomide gelişmiş ekonomilerin ortak noktasına baktığımızda refahın temeli maddi kaynaklardan sağlanmıyor. Maddi olmayan kaynakların ekonomiye katkısı ön plana çıkıyor. Dolayısıyla iktisadi süreçte nasıl ve ne kadar büyüdüğünüz değil, gerçekten kalkınma sağlayıp sağlayamadığınız, refah artışına erişip erişmediğiniz önem kazanıyor. Yüksek büyüme sağlayıp kalkınamayan pek çok ekonomi olduğunu unutmayalım.


Güncele ait sorunlar elbette önemli fakat geniş bir perspektiften baktığınızda konjonktürün size sunduğundan öte, sizin ülke olarak nasıl bir strateji benimsediğiniz kalkınma sürecinde mühim. Gelişmiş ekonomilerin kalkınma süreçlerine baktığımızda da üç temel unsur karşımıza çıkıyor;


1) İnsani gelişme ve yetkinleşme


2) Bilim, teknoloji ve inovasyon


3) Siyasi, ekonomik, toplumsal kurumlar ve kurallar


Bu üç maddenin ilk bacağı, ikinci ve üçüncü maddeleri uygulamanız için olmazsa olmaz koşul. Yetkinleşmiş bir insani güç olmadan ne bilimi kullanabiliyorsunuz ne teknolojiyi geliştirebiliyorsunuz ne de ekonomide, kurumlarda kurallı işleyen istikrarlı bir süreç inşa edebiliyorsunuz.


Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının inşasında insani gelişme ve bilimsel ilerlemeyi tamamlayacak ana unsur ise iyi tasarlanmış kurum ve kuralların mevcudiyeti. Ancak ve ancak bu alanlarda eş zamanlı ilerleme kaydettiğimiz takdirde, sürdürülebilir kalkınmayı başarabiliyoruz. İhtiyacımız olan şey, toplumsal dönüşümü gerçekleştirmeyi hedefleyen ve bu üç temel unsur üzerine kurulmuş bir kalkınma modeli.


Cumhuriyetimiz çok kıymetli, ikinci yüzyılımızda ekonomimizde daha iyisini yapmak istiyorsak refah seviyemizi yükseltmenin yolu maddi olmayan bu üç alana yatırım yapmaktan geçiyor. Yani insanımızın eğitimine, bilime ve kurumlara…



Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Şirketlerin Geleceği ve Değerin Yeni Tanımı
Şirketlerin Geleceği ve Değerin Yeni Tanımı
Kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik “Stratejinin Sürdürülebilirliği” çatısı altında birleşiyor.
Airbnb Evde İşleri Yoluna Koymak İstiyor
Airbnb Evde İşleri Yoluna Koymak İstiyor
10 kolonu olması gereken evin dört kolonu vardı.
Bir Lider Ekibi Kadar Güçlüdür
Bir Lider Ekibi Kadar Güçlüdür
25 yıllık iş hayatımda ülke, kültür, özel sektör, kamu, bürokrasi, politika hangi alana bakarsanız bakın her daim geçerli olduğunu gördüğüm nadir gerçeklerden biri.
Buruk Geri Dönüş
Buruk Geri Dönüş
Start-up’lar tekrar halka arz olmaya başlıyor, ancak büyük yatırımcıların önemli bir kısmı için bu sevinilecek bir durum değil.
Türkiye’nin İkinci Yüzyılının Dip Dalgaları
Türkiye’nin İkinci Yüzyılının Dip Dalgaları
Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Ne mutlu bize!
Yapay Zekâ Piyasayı Alt Edebilir mi?
Yapay Zekâ Piyasayı Alt Edebilir mi?
Mükemmel bir para kazanma makinesi arayışındaki hedge fonlar bunun beklediklerinden daha zor olduğunu fark ediyor.
Yabancıların 101’inci Yılda Kur Beklentisi ve “Normal” Kur
Yabancıların 101’inci Yılda Kur Beklentisi ve “Normal” Kur
Yabancı kurumlar 101’inci yılda Dolar/TL‘yi nerede bekliyor? Cumhuriyetin üçüncü çeyreğinde neredeydik? Şimdi kur seviyesi olarak neredeyiz? 100’üncü yılını tamamlayan Türkiye için hangi kur normal? Hangi seviye rasyonel?
Türkiye’nin 2. Yüzyılında Dijital Dönüşümün Gücüyle Geleceğe Yürümek
Türkiye’nin 2. Yüzyılında Dijital Dönüşümün Gücüyle Geleceğe Yürümek
İlerlemenin arkasında kalmamak, uluslararası rekabette söz sahibi olmak, halkımıza daha kaliteli ve etkili hizmetler sunmak için dijitalleşmeyi bir kaldıraç olarak kullanmak zorundayız
Yeni Düzenleme Airbnb’yi Bitirir mi?
Yeni Düzenleme Airbnb’yi Bitirir mi?
Kayıt dışı kiraya verilen evlerin yarattığı vergi kaybı artınca düzenlemeler de yola çıktı. Ancak yasa taslağı yeni dönemde işlerin çok zorlaşacağına işaret ediyor. Özellikle diğer dairelerin tamamından onay zorunluluğu büyük sorun yaratacak.
Rasyonel mi? Reel mi?
Rasyonel mi? Reel mi?
Kredi faizlerindeki yükseliş, bir çok sektörde finansmanı zorlu hale getirdi. Reeskont maliyetleri son faiz artışı ile birlikte yüzde 36,5’lere kadar geldi.
Cumhuriyetin Yeni Yüzyılına Mektup…
Cumhuriyetin Yeni Yüzyılına Mektup…
Bunca savaşa, bölgedeki çalkantıya, teröre, iç çatışmaya, bunca derde tasaya rağmen bugüne kadar başarıyla gelmiş durumdayız. Peki 2. yüzyıl için ne yapmamız gerekiyor? Bu kazanımları korurken, çocuklarımıza neleri öğretelim? Ütopik elbette, ama gelin birlikte hayal edelim.
Şahin Yaman | Genç Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Ekonomik Diplomasisi
Şahin Yaman | Genç Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Ekonomik Diplomasisi
Atatürk liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti, 1929 Büyük Ekonomik Buhranıyla başa çıkmak için benzersiz dış politika yaklaşımı sergilemişti
“Sıfır”dan 100’e Bir Başarı Hikâyesi: Türkiye Cumhuriyeti
“Sıfır”dan 100’e Bir Başarı Hikâyesi: Türkiye Cumhuriyeti
Genç Türkiye Cumhuriyeti 1923’te kelimenin tam anlamıyla yokluklar içinde doğdu. Kısa zamanda dünyaya örnek olacak bir atılım yaptı. 100 yıl sonra da devam eden çağdaşlaşma ve gelişim hareketi kuşkusuz pek çok sorumla karşı karşıya. Çözüm Mustafa Kemal’in Kuruluş ilkelerinde.