Yapay zekâ (AI) çılgınlığı artık hemen hemen her yerde. Geçen sene ile bu sene arasındaki fark gerçekten inanılmaz boyuta ulaşmış durumda. Belirli bir ısıya ulaşıncaya kadar şekil değiştirmeyen, ama sonrasında bir anda patlayan mısır gibi.

Size sadece bir gün boyunca gelen haberlerden birkaç seçki yapmaya çalışayım:

• Amazon, AI patlaması sonrasında oluşacak veri merkezi ihtiyacını karşılamak için gelecek 15 yılda bu alana tam 150 milyar dolarlık bir yatırım yapacak. Seçilen yerler, ABD’de Kuzey Virgina, Oregon, Mississippi. Ama bunun dışında Suudi Arabistan ve Malezya. Bu arada şirketin toplam veri merkezi ve ofis alanı 2020’den bu yana ikiye katlandı; tam 40 milyon metrekareye ulaşmış durumda.


• Yapay zekâ reklam start up’ı Brandtech Group, 4 milyar dolar değerleme ile yeni tur fonlama aldı. 2015 yılında kurulan şirket, yapay zekâ yoluyla reklam verimini artırmak üzerine çalışıyor. WPP ve Publicis gibi büyük reklam ajansları, reklam verenlere yapay zekâ yoluyla reklam ve kampanya maliyetlerini düşürecek uygulamalara ulaşmak için yüz milyonlarca dolar harcama yapıyor. Haberin ardından, bir dönemin reklam dünyasının kralı denilebilecek Sir Martin Sorrell’in S4 Capital şirketi yüzde 15 değer kaybetti. Şirketin piyasa değeri sadece 330 milyon dolar düzeyinde.


• ABD’nin eski Hazine Bakanı Larry Summers, aynı zamanda OpenAI Yönetim Kurulu Üyesi. Summers, yapay zekânın adaptasyonunun beklenenden uzun sürebileceğini, ancak teknolojinin inanılmaz ekonomik etkileri olacağını söyledi. Summers ayrıca, “Yapay zekâ tüm insan işçiliğinin yerini alacak” dedi. Goldman Sachs, geçen yıl yazdığı bir raporda 300 milyon işin yerini alacağını öngörmüş, ABD’deki mesleklerin üçte ikisinin bir şekilde yapay zekâdan etkileneceğini söylemişti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Ocak ayında yazdığı raporda dünyadaki mesleklerin yüzde 40’lık kısmının yapay zekâya “maruz kalacağını”, gelişmiş ekonomilerde bu oranın daha yüksek olacağını öngörmüştü.

• Samsung’un yeni model televizyonu Yapay Zekâ yardımıyla ekrandaki sporun hangisi olduğunu kendiliğinden anlayacak. Oyunun hızına göre ışıklandırma ve görüntü hızı uyarlaması yaparak spor yayınlarında top görüntüsünün hız nedeniyle bozulması sorununu çözecek. Yüksek hızlı aksiyon filmi izleyen izleyicinin doğal olarak odaklandığı mini-LED’leri diğerlerinin önüne getirerek gerçekliği artıracak.

Birbirinden farklı alanlarda 4 farklı haber. Her gün bunlar gibi yüzlerce mısır patlıyor. Ve altları boş değil. Bunların kimi başarılı projeler olacak, kimi başarısız.

Bloomberg Intelligence’ın analizine göre, üretken yapay zekâ gelecek sekiz yıl içinde yazılım, donanım, hizmet alanlarında yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık gelir üretecek. Bu rakam, dünyadaki toplam teknoloji harcamasının yüzde 10-12’sine denk geliyor. 2023 yılında AI temelli satışların toplam tutarı sadece 64 milyar dolar düzeyinde.

Türkiye’ye gelince...

Bu konuda iş dünyasının farkındalığının geçen 6 ay içinde büyük ölçüde arttığını görmek mümkün. Ancak nereden başlanacağı konusunda henüz fikirler net değil.

Bu da normal karşılanabilir, zira teknoloji henüz gelişim aşamasında ve yeni. Önemli olan doğru kaynakları takip edip izleyerek kendi işinize ve sektörünüze olan etkileri doğru zamanda anlayabilmek. Türkiye’de kamu, e-devlet uygulamasının veri toplama kapasitesinin yüksekliği nedeniyle yapay zekâ adaptasyonu açısından şanslı. Ancak regülatif altyapının oluşturulması, insan kaynağının yapay zekâ ile uyumlu hale getirilmesi açısından bir eylem planı görmüş değiliz. Bunun iki bacağı var. Hem varolan insan kaynağının yapay zekâ ile üretim temasını kullanabilir hale gelmesi hem de yapay zekâ nedeniyle mesleği tehlikede olan insan gücü için yeni yetkinliklerin geliştirilmesi.

Özel sektör, üretimin belirli kademelerinde yapay zekâ uygulamalarını kullanıyor, ancak şu an için haliyle çok primitif fazda olduğunu söyleyebiliriz. Koç GPT, Sasa’nın üretimde yapay zekâ hamlesi gibi örnekleri başlangıç için iyi örnekler olarak sayabiliriz. Benim görmediğim birçok iyi örnek olduğundan da eminim. Bu alanda yapılacak Ar-Ge’ye gerçekten çok ihtiyaç var. Ar-Ge güçlü olacak ki, Ür-Ge ile bunun dönüşümünü sağlama imkânı bulabilelim.

Bir cisim yaklaşıyor ve o cisim doğru hazırlanırsak yapıcı, hazırlanamazsak yıkıcı olacak.

Gora’ya yaklaşan cisim gibi düşünürsek, elimizde toprak, su, ateş var. Dördüncü element olarak istersek “hava”yı kullanıp cismi yok ederiz; istersek “tahta” deyip kaderimizi bekleriz...