Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Teknoloji

Yapay Zeka ile Tek Kişilik Dev Kadrolar Mümkün mü?
Bence asıl soru şu: Zaten aramızdalar da, biz hâlâ onları “çalışan” diye mi görüyoruz?
  • 12 Aralık 2025 00:48
  • Ercüment Büyükşener
Yapay Zeka ile Tek Kişilik Dev Kadrolar Mümkün mü?

2024 Şubat’ında Sam Altman’ın söylediği o cümleyi hatırlıyorsunuzdur: “Önümüzdeki beş yılda 10 kişilik, 10 yılda tek kişilik milyar dolarlık şirketler göreceğiz.” Bu, çoğu insanın zihninde dışarıda kurulacak unicorn start-upları çağrıştırdı. Oysa bu cümlenin kurumsal hayat için çok daha provoke edici bir okuması olduğunu düşünüyorum: Her bir insan, doğru araçlarla donatıldığında tek başına milyar dolarlık bir kapasiteye dönüşebilir. Bu kapasiteyi illa şirketin dışına çıkarak değil, çalıştığı kurumun içinde de hayata geçirebilir.


2025’in sonuna yaklaşırken, “kariyer haftaları” ve “geleceğin meslekleri” konuşmalarının ortasında asıl eksik kalan cümle bence şu: Artık mesele sadece milyar dolarlık şirketler değil, milyar dolarlık zihinler. Her bir çalışan, yapay zekâ ile birlikte, çalıştığı şirketin içinde fonlanabilecek bir start-up gibi konumlanabilir. Şirketler için esas kırılma da tam burada başlıyor: İnsan kaynağını hâlâ “pozisyon + maaş + görev tanımı” üçgeninde mi görüyoruz, yoksa her birini içerideki potansiyel bir girişim olarak mı?


Bugün bir çalışan, üretken yapay zekâ ve agent yapılarıyla, eskiden 5 kişilik ekiplere ihtiyaç duyulan işleri tek başına yönetebilir hale geliyor. Kendi dijital ikizini kurabilir, kendi araştırma motorunu, raporlama asistanını, sunum üreten akıllı sistemini, hatta kendi “ikinci beynini” hayata geçirebilir. Bilgisini, stilini, karar alma mantığını bu sistemlere yükleyerek 7/24 çalışan kişisel bir iş ortağı yaratabilir. Böyle bir zeminde, o kişiyi sadece “pazarlama uzmanı”, “ürün yöneticisi” veya “müşteri temsilcisi” diye tanımlamak gerçeği daraltmaktan başka bir şey değil.


Üç sermaye modeli!


Tek kişilik dev kadro olmanın arkasında üç tür sermaye var; zihinsel, dijital ve ilişki sermayesi. Zihinsel sermaye, iş tanımının sınırlarını kabul etmeyen, kendi alanını oyun alanı gibi gören, soru sormaktan vazgeçmeyen insanların gücü. Bilgi biriktirmenin ötesine geçip model kurabilen, süreç tasarlayan, çerçeve üreten, metodoloji yazan insanlar bunlar. Dijital sermaye, yapay zekâ araçlarını sadece “hızlı içerik üreten bir program” olarak değil, kendi kapasitesini katlayan stratejik ortak olarak kullanma becerisi. İlişki sermayesi ise sadece network değil; güven, itibar ve etki alanı. “Bu konuda konuşulacaksa önce onu arayalım” dedirten görünmez ama son derece güçlü bir kişilik…


Bu üç sermaye bir kişide birleştiğinde, o kişi artık sadece çalışan değil; kendi markası, kendi iç ürünü ve kendi iç müşterisi olan bir iç girişimciye dönüşüyor. Yani şirketin içinde, şirketten fonlanabilir tek kişilik bir iş birimi… Asıl kritik soru şu: Şirketler bu profilleri fark edip büyütüyor mu, yoksa klasik performans formunun bir satırı olarak mı görüyor?


Eski dünyanın refleksi hâlâ çok baskın. Herkes aynı formatta performans değerlendirmesi dolduruyor, başarı hâlâ “kaç toplantı, kaç rapor, kaç kampanya” üzerinden ölçülüyor. Yapay zekâ fırsat değil risk kategorisinde duruyor. Fazla değer üretenler daha çok iş yüküyle “ödüllendiriliyor”. Bu düzende tek kişilik dev kadro olmak çoğu zaman tükenmişlik sendromuyla sonuçlanıyor. Çünkü sistem onu kaldıraç olarak görmek yerine, “nasıl olsa yapıyor” diye üzerine daha da yük bindiriyor.


Oysa yeni dünyanın fırsatı bambaşka: Her çalışanı potansiyel bir iç start-up olarak görmek. Her zihin için şu soruyu sormak: “Bu kişinin alanından iki yıl içinde nasıl yeni bir ürün, yeni bir hizmet, yeni bir iş modeli çıkar?” İnsanlara sadece görev değil, tez sorumluluğu vermek. İçeride “fonlanabilir fikirler” için küçük ama cesur bütçeler ayırmak. İnsanların kendi dijital ikizlerini kurmalarına, kendi agent setlerini tasarlamalarına, kendi iş akışlarını otomatize etmelerine alan açmak. Onları sadece bordroya değil, katma değer ve çarpan etkisine göre tanımlamak.


Bu zihni fonlasam ne çıkar?


Bu noktada liderlere sert ama kaçınılmaz bir ayna tutmak gerekiyor. Şirketinizdeki insanları hâlâ maliyet kalemi gibi mi görüyorsunuz, yoksa her biri için “bu zihni fonlasam ne çıkar?” diye soruyor musunuz? Yapay zekâ politikalarınız, iç girişimcilik programlarınız, çalışanların kendi dijital ikizlerini kurmasını teşvik eden mekanizmalarınız var mı? Yoksa en parlak zihinleriniz, önce içten içe sessizleşip sonra da şirketi terk ederek gerçekten tek kişilik şirketlere mi dönüşecek?


Çalışan tarafında ise başka bir yüzleşme zamanı. “Benden şirket olmaz” cümlesi, yapay zekâ çağında giderek anlamını yitiriyor. Çünkü mesele dışarı çıkıp şirket kurmak zorunluluğu değil; önce kendi zihnini bir “iş birimi” gibi ele alabilme cesareti. Kendinize şu soruyu sormak zorundasınız: Kendime bir fon ayırsam, neyi fonlardım? Hangi fikrimi, hangi içgörümü, hangi süreci, hangi mini girişimi? Kendi dijital ikizimi kursam, onu sadece sunum yazdırmak için mi kullanırdım, yoksa alanımda beni sürekli besleyen, üreten, düşünce üssüm haline gelen bir ikinci ben haline mi getirirdim?


Beş yıl sonra nerede olmak istiyorsun?


2026, bence tam da bu soruların sertleştiği bir yıl olacak. Agent tabanlı yapılar yaygınlaştıkça, kişisel dijital ikizler normalleştikçe, şirketlerin içindeki tek kişilik dev kadrolar daha görünür hale gelecek. Ve iki tür şirket ayrışacak: İçindeki milyar dolarlık zihinleri fark etmeyip kaybedenler ve onları erken dönemde görüp fonlayanlar.


Yılın bu son haftasında, kariyer konuşmalarını klasik “Beş yıl sonra nerede olmak istiyorsun?” sorusundan “Zihnini milyar dolarlık bir kapasiteye dönüştürmek için ne yapıyorsun?” sorusuna kaydırmak gerekiyor. Eğer liderseniz, ajandanıza şu notu düşebilirsiniz: “Şirketimdeki tek kişilik dev kadro adayları kim ve ben onların fonörü olabilir miyim?” Eğer çalışan taraftaysanız, bir A4 kâğıda şunu yazmayı deneyin: “Benim milyar dolarlık zihin tezimin özeti nedir?”


Belki de önümüzdeki dönemin gerçek kariyer hedefi şudur: Sadece iyi bir çalışan olmak değil, çalıştığınız şirket içinde fonlanan tek kişilik dev kadro haline gelmek. Çünkü gelecek, unvanları değil, zihnini şirket ölçeğinde kaldıraç haline getirebilenleri ödüllendirecek.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Sağlık Sigortasında Kurallar ‘Sil Baştan’
Sağlık Sigortasında Kurallar ‘Sil Baştan’
2026’da yürürlüğe girecek Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği ömür boyu yenilemeden, bekleme sürelerine ve geçiş haklarına kadar kuralları sigortalı lehine yeniden belirliyor. Yönetmelikle sigortalı yeni tüm haklarda kayıp olmadan şirket değiştirilebileceği için rekabetin artması bekleniyor. 2018’de grup-bireysel ve yatarak-ayakta poliçe ayrımı yapılmadığında 2.344 TL olan özel sağlık sigortası ortalama primi Ekim 2025’te 35 bin TL’ye ulaştı. Tamamlayıcı sigorta ise 2018’de 581 TL iken 2025’te 12 bin TL oldu. Ömür boyu yenileme garantisi sisteme ilk giriş yaşı 60’ın altında olanlara zorunlu hale gelirken, bu yaşı geçenlere sunulursa ek fiyat uygulanabilecek.
Merkez İndirimde Tekrar Vites Yükseltti
Merkez İndirimde Tekrar Vites Yükseltti
Eylül ve Ekim aylarında yüksek gelen enflasyon sonrası faiz indirim hızını düşüren TCMB, pozitif sürpriz yapan Kasım verisi sonrası faiz indirimlerini tekrar hızlandırdı.
Banka Hisseleri Kararı Değil Beklentiyi Fiyatlıyor
Banka Hisseleri Kararı Değil Beklentiyi Fiyatlıyor
Bankacılık endeksi 2024–2025 döneminde para politikasına en duyarlı sektörlerden biri olurken, faiz indirimi yapılan altı toplantının öncesinde ortalama yüzde 3,4 yükseliş kaydetti. Karar sonrası fiyatlamalar ise daha sınırlı ve dağınık bir tablo sundu.
Finansmana Sıkışan Firmalar Direksiyonu Borsaya Kırdı
Finansmana Sıkışan Firmalar Direksiyonu Borsaya Kırdı
Yüksek faiz ortamında finansmana ulaşmakta güçlük çeken küçük ve orta ölçekli şirketler kaynak temin etmek için halka arza yöneldi. SPK verilerine göre halka açılmak için sırada bekleyen 127 şirket bulurken, başvuru sürelerinin iki yılı aşması dikkat çekiyor. Yabancı ilgisinin düşük olması ve büyük şirketlerin değerlemelerini karşılayacak piyasa derinliğinin bulunmaması ise büyük oyuncuları halka açılmaktan uzak tutuyor.
Avrupa Merkez Bankası’nda Şahin Dönüş
Avrupa Merkez Bankası’nda Şahin Dönüş
Avrupa Merkez Bankası’na yönelik faiz artışı beklentileri hızla güç kazanırken, piyasalardaki bu şahin hava ekonomistlerin uyarılarıyla çelişiyor. 2026’ya doğru, Euro Bölgesi hem dezenflasyon baskıları hem de güçlü euro riski arasında sıkışan bir para politikası yolculuğuna hazırlanıyor.
Enflasyon Bitmeden Enflasyon Muhasebesi ile Vedalaşmak
Enflasyon Bitmeden Enflasyon Muhasebesi ile Vedalaşmak
Enflasyon muhasebesi; belirsiz, anlamsız ve hedeflediği amaçtan uzak, ilave iş yükü doğuran bir müessese görünümüne büründü.
Rus Varlıklarında Son Perde: AB’nin Planı Ne, Risk Kimde?
Rus Varlıklarında Son Perde: AB’nin Planı Ne, Risk Kimde?
Avrupa Birliği, Ukrayna’nın savaşla yıpranan bütçesini 210 milyar euroluk dondurulmuş Rus varlıklarıyla mı yoksa kendi kasasından mı finanse edecek? Belçika, Euroclear üzerinden tek başına risk üstlenmek istemezken, Brüksel’in önünde kritik sorular duruyor: AB, Moskova’ya hangi mali silahı doğrultacak, bu plan hukuki ve finansal olarak nerede patlayabilir ve Kremlin, Avrupa’nın “Rus parasıyla Ukrayna’yı fonlama” hamlesine nasıl bir misilleme hazırlıyor?
Made in Europe: Stratejik Bir Sanayi Politikası ve Türkiye İçin Bir Eşik
Made in Europe: Stratejik Bir Sanayi Politikası ve Türkiye İçin Bir Eşik
Küresel rekabet artık yalnızca fiyat ve verimlilik üzerinden değil, dayanıklılık ve stratejik kapasite üzerinden tanımlanıyor.
Amerikan Rüyası Artık Çok mu Pahalı?
Amerikan Rüyası Artık Çok mu Pahalı?
Amerikan Rüyası uzun yıllar net bir vaat sundu: Çok çalışırsan karşılığını alırsın. Bir ev, güvenli bir iş, çocuklar için daha iyi bir gelecek… Bugün hâlâ bu anlatı ABD kültürünün merkezinde yer alıyor. Ancak günlük hayatın rakamları, bu rüyanın artık giderek daha pahalı hâle geldiğini gösteriyor. Soru basit ama rahatsız edici: Amerikan Rüyası hâlâ erişilebilir mi, yoksa orta sınıf için artık bir ayrıcalık mı?
Yapay Zekanın (Öz) Güven Sorunu
Yapay Zekanın (Öz) Güven Sorunu
Günümüzde bilgi kapısı haline gelen yapay zeka asistanlarının yüksek özgüvenle eksik ya da yanlış bilgi üretmesi, kullanıcılarda doğruluk yanılsamasına yol açıyor. Hataları görünmez hale getiren bu durum, toplumsal kutuplaşmayı derinleştireceği gibi kurumlara olan güveni de aşındırıyor.
Tüketicinin Yeni Yorgunluğu ve Gelecek
Tüketicinin Yeni Yorgunluğu ve Gelecek
Markalar tüketici davranışlarının değiştiğini görüyor ama nedenini anlamlandıramıyor.
Yeni Neslin Sanayiye Getirdiği Beş Değer
Yeni Neslin Sanayiye Getirdiği Beş Değer
İş süreçlerinde her kuşağın katkısı farklı ama birbirini tamamlıyor.
Enerji Depolamanın ‘Altın Çağı’ Başladı
Enerji Depolamanın ‘Altın Çağı’ Başladı
Küresel enerji depolama pazarı 2025’te 247 GWh kurulum kapasitesine ulaşarak tarihi bir sıçrama yaşamak üzere. Lityum-iyon batarya fiyatlarının bu yıl ortalama kWh başına 108 dolara kadar gerilemesiyle birlikte, veri merkezlerinden elektrik şebekelerine uzanan geniş bir yelpazede batarya sistemleri kritik altyapı bileşeni haline geldi. Türkiye, yaklaşık 34 GW ön lisanslı kapasite ve 2053’e kadar 30 GW/120 GWh hedefiyle bu dönüşümde önemli bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla yürüyor.
Valizi Küçük Harcaması Büyük
Valizi Küçük Harcaması Büyük
Türkiye fuar ve kongre turizminde pandemi sonrası güçlü bir toparlanma yakalayarak yüksek katma değerli ziyaretçileri çekme kapasitesini hızla artırıyor. Kişi başı harcamanın, klasik turizmin birkaç katına çıktığı bu segment, şehir ekonomilerine güçlü bir çarpan etkisi sağlıyor. Artan fuar sayısı, yükselen yabancı ziyaretçi trafiği ve sektörün hızlı toparlanması Türkiye’nin turizmde rekabet gücünü belirgin şekilde artırıyor.
Otomotivde Rekora Doğru
Otomotivde Rekora Doğru
2025 yılında otomobil pazarı beklenmedik bir ivme yakalarken Kasım ayı bu ivmenin yıl sonuna doğru hız kesmek bir yana güçlenerek devam ettiğini gösteriyor. İkinci el pazarındaki durum ise düşen kârlılıklarla beraber sıfır araçtaki ivmeyi yakalıyor.
Sektör 2030’a Hazırlanıyor: Otomotivde Dönüşümünün Beş Temel Stratejisi
Sektör 2030’a Hazırlanıyor: Otomotivde Dönüşümünün Beş Temel Stratejisi
2030 stratejileri otomotiv sektöründeki birçok yoğunlaşmayı ve coğrafi hâkimiyeti etkilerken bu stratejileri uygulayabilen şirketler öne çıkacak.
Gece Yarısı Yargıçlarından Hegemonik Çatlağa: Amerikan Hukuk Sisteminin Yükselişi ve Gerileyişi
Gece Yarısı Yargıçlarından Hegemonik Çatlağa: Amerikan Hukuk Sisteminin Yükselişi ve Gerileyişi
ABD’nin küresel hegemonyası, yalnızca askeri ve ekonomik kapasiteye değil, hukuku evrensel bir norm üreticisi olarak konumlandıran anayasal güven mimarisine de dayanmaktaydı. Bugün bu siyasi-anayasal mimari, hem içerideki partizan kutuplaşma hem de dış dünyadaki tektonik jeo-ekonomik güç kaymasıyla birlikte çatırdamaktadır.
Trump’ın DSÖ’ye Yönelik Saldırısı Radikal Reformu Zorluyor
Trump’ın DSÖ’ye Yönelik Saldırısı Radikal Reformu Zorluyor
Ebola’dan diğer sağlık acil durumlarına kadar uzanan krizlere müdahale eden BM kurumu çalkantıda. Ancak yöneticileri, bu süreçten daha güçlü çıkabileceklerini söylüyor.
Çocuklar İçin Yapılan “AI Slop” YouTube Videoları Eğitici Görüntüsü Veriyor
Çocuklar İçin Yapılan “AI Slop” YouTube Videoları Eğitici Görüntüsü Veriyor
Platformda daha fazla zaman geçiren çocuk yaşları giderek küçülürken, beyinlerinin eğiticiymiş gibi görünen yapay zekâ üretimi videolar tarafından şekillendiğine dair kaygılar büyüyor.
Popüler Oyun Shovel Knight’ın Yaratıcısı ‘Tamam mı Devam mı’ Anında
Popüler Oyun Shovel Knight’ın Yaratıcısı ‘Tamam mı Devam mı’ Anında
Yacht Club Games’in yeni oyunu Mina the Hollower’ın mutlaka başarılı olması gerekiyor.