Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

İş Dünyası

Yönetim Kurullarında Dünyadaki Son Trendler
Yönetim kurulları bağımsızlık, çeşitlilik, deneyim ve performans değerlendirmesi gibi faktörler göz önünde bulundurularak inşa edilmeli.
  • 4 Aralık 2023 11:49
  • Yeşim Tohma
Yönetim Kurullarında Dünyadaki Son Trendler

Yönetim kurulları da tıpkı şirketler gibi eskiden daha statik bir yapıya sahipken günümüz dinamiklerine uyum sağlamak için değişmeye başladı. Bu değişimin temelinde iş dünyasındaki dönüşüm olsa da yatırımcıların ve düzenleyici kurumların da önemli bir itici güç olduğunun altının çizilmesi önem arz ediyor.


Dünyadaki genel trendlere ve iyi uygulamalara baktığımızda, şirketin denetim ve gözetiminden sorumlu en üst organı olarak yönetim kurullarının yeni stratejileri kurgularken oluşan veya oluşabilecek fırsat ve riskleri daha etkin ve proaktif olarak değerlendirebiliyor olması gerektiğine dair beklentilerin yansımalarını görebiliyoruz. Bu kapsamda da bağımsızlık, çeşitlilik, üye sayısı, ortalama üye yaşı, görev süreleri, tecrübe alanları ve performans değerlendirmesi gibi konu başlıkları bir hayli karşımıza çıkıyor.


Yönetim kurulunun bağımsızlığı açısından değerlendirdiğimizde Türkiye’deki halka açık şirketlerin genel olarak SPK’nın zorunlu tuttuğu oranlarda bağımsız üye atadıklarını görüyoruz. Burada etkili faktörlerden biri ABD, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesindeki dağınık ortaklık yapılarına ve yüksek halka açıklık oranlarına karşın Türkiye’de yönetim kontrolünün ana ortaklarda olması ve ortalama halka açıklık oranlarının yüzde 25 yüzde 30 civarında olması.


Yönetim Kurullarında Dünyadaki Son Trendler

Yönetim kurulunun çeşitliliği perspektifinden bakıldığında ise kadın üye sayısının önceki yıllara göre bir miktar arttığını ancak karşılaştırmalarda geride kaldığını görüyoruz. Heidrick & Struggles’ın Board Monitor 2023 raporundaki verilere göre 2022 yılında yapılan yönetim kurulu atamalarının ABD’de yüzde 40’ı, Avrupa’da yüzde 49’u ve Birleşik Krallık’ta ise yüzde 58’i kadın üyelerden oluşuyor. Kadın yönetim kurulu başkanı rakamları ise gerek Türkiye’de gerekse de diğer pek çok ülkede tek hanede kalmış görünüyor.


Son yıllarda yapılan yönetim kurulu atamalarında en yüksek talep uluslararası tecrübeye olmakla birlikte, dikkat çeken başka bir konu sürdürülebilirlik ve siber güvenlik alanlarında tecrübesi olan üyelerin yönetim kurullarına atanması. Heidrick & Struggles’ın Board Monitor 2023 raporlarındaki verilere göre 2022 yılında yapılan yönetim kurulu atamalarının ABD’de yüzde 25’i, Avrupa’da yüzde 19’u ve Birleşik Krallık’ta yüzde 31’i sürdürülebilirlik komitesi deneyimi olan üyelerden oluşuyor. Bu oranlar siber güvenlik tecrübesi açısından ise ABD’de yüzde 14, Avrupa’da yüzde 5 ve Birleşik Krallık’ta yüzde 3.


Peki yönetim kurulları değişim ve gelişim ihtiyaçlarını neye göre belirliyorlar? Tabi ki dünyadaki gelişmeler, iyi uygulamalardan ve başarı hikayelerinden ilham alınması oldukça doğal. Ancak her şirketin ve yönetim kurulunun da dinamiğinin farklı olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla, şirketlerin ihtiyacı olan yapıyı faaliyet gösterdikleri coğrafyalar, sektörler ve ilgili düzenlemeler ve buralarda öngördükleri önemli değişiklikler çerçevesinde inşa etmeleri gerekliliği muhakkak. Bunun için de öncelikle yapısına, yetkinliğine ve işleyişinin etkinliğine ilişkin değerlendirmeleri düzenli olarak yapıyor olmalı. Diğer ülkelerin verileri çok farklılık göstermekle birlikte, BIST 100 endeksinde yer alan şirketlerin açıkladığı kurumsal yönetim uyum raporu verilerine göre, şirketlerin yüzde 33’ü yönetim kurulu performans değerlendirmesi yaparken, sadece yüzde 5’i bu konuda bağımsız uzmanlardan yararlanıyor. Bu, Türkiye için oldukça düşük bir oran olarak değerlendirilebilir.


Sonuç olarak, yönetim kurulları, günümüzün dinamik iş ortamında etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmek ve sürdürülebilir başarı elde edebilmek için sürekli olarak değişim ve gelişime açık olmalı ve bağımsızlık, çeşitlilik, deneyim ve performans değerlendirmesi gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, kendi özel dinamiklerine uygun yapılarını inşa etmeliler. Türkiye’deki şirketlerin bu yönde attıkları adımların artarak devam etmesinin küresel başarı açısından da önemli rol oynayacağını göz ardı etmemek gerekir.


Yönetim Kurullarında Dünyadaki Son Trendler

Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
2026’da İdeal Portföy Dağılımı Ne Olmalı?
2026’da İdeal Portföy Dağılımı Ne Olmalı?
Her yıl olduğu gibi 2025’i de geride bırakırken “önümüzdeki yıl hangi enstrümana yatırım yapsam?” sorusu yatırımcıların kafalarını meşgul eden en önemli konu. Uzmanların portföy önerilerinde öne çıkan görüş 2026’nın ilk yarısında sabit getirili TL varlıklar, ikinci yarısında hisse senetleri avantajlı olacak.
Piyasa Gözüyle 2026: Küresel Ekonomi ve Türkiye
Piyasa Gözüyle 2026: Küresel Ekonomi ve Türkiye
2026, ekonomik dengelerin sınandığı yoğun ve zorlayıcı bir yıl olmaya aday. Türkiye; devam eden dezenflasyon süreci ve buna eşlik eden faiz indirim döngüsüyle piyasaların yakından takip ettiği ülkeler arasında yer alıyor.
Sanayide Yeni Rota Anadolu
Sanayide Yeni Rota Anadolu
Dört bölgede oluşturulacak sanayi koridoru ile planlı sanayi alanlarının büyüklüğü beş yıl içinde 155 bin hektardan 350 bin hektara yükseltilecek. Anadolu’yu canlandırması beklenen koridorun verimli tarım arazileri üzerinde kurulması ve atıl OSB’lerin oluşması ise projenin riskleri olarak öne çıkıyor.
AB’den İçten Yanmalı Motor Yasağında Geri Adım
AB’den İçten Yanmalı Motor Yasağında Geri Adım
Avrupa Birliği, uzun süredir otomotiv sektörünün üzerinde baskı yaratan içten yanmalı motor yasağı hedefinden geri adım attı.
Türkiye Avrupa’nın Enerji Deposu Olur mu?
Türkiye Avrupa’nın Enerji Deposu Olur mu?
Türkiye LNG depolama kapasitesini 2030’lu yılların başında 14,5 milyar metreküpe çıkararak kendi enerji arz güvenliğini sağlarken Avrupa’nın enerji güvenliğine de katkıda bulunabilir.
Fed İndiriyor, Piyasa İnanmıyor
Fed İndiriyor, Piyasa İnanmıyor
Fed’in faiz indirimleri, ekonomik gerçeklikler karşısında etkisini yitiriyor. Mali disiplin eksikliği, yeni Fed başkanına ilişkin belirsizlik ve küresel faiz koşulları uzun vadeli faizleri yüksek tutmaya devam ediyor.
Eğitim mi Şart Yoksa Diploma mı?
Eğitim mi Şart Yoksa Diploma mı?
Diplomaya sahip bireyler, hayat boyu gelir bakımından lise mezunlarına göre avantaj sağlamaya devam ediyor. Ancak diploma ile gerçek dünya becerileri arasındaki farkın çoğu zaman orta vadede iş deneyimi ve spesifik yeteneklere bağlı olduğu da giderek kabul görüyor.
Karşı Daireye Taşınma Zamanı
Karşı Daireye Taşınma Zamanı
Konut kira artışındaki yavaşlama fiyatların en hızlı yükseldiği günlerde kiraya çıkanların yeni kiracılara göre daha fazla ödeme yaptığı bir ortam yarattı.
2025’e Hızlı Bir Geri Sarma: Ne Yaşadık, Ne Öğrendik?
2025’e Hızlı Bir Geri Sarma: Ne Yaşadık, Ne Öğrendik?
2025’i böyle hatırlayacağız: Yapay zekâ işletmeye girdi ve içerideki görünmeyeni görünür kıldı. Arayüz değişti, oyun değişti; ama asıl değişim teknolojide değil, zihniyette oldu.
Kurumsal Olgunluk ve Uygulama Disiplini
Kurumsal Olgunluk ve Uygulama Disiplini
Olgun kurumlar, her yeni baslıgı aynı anda sahiplenmeye çalısmak yerine seçici davranabiliyor, ne zaman duracaklarını, neyi erteleyeceklerini ve neye odaklanacaklarını biliyorlar.
Belirsizlikten Değer Yaratımına: İşin Geleceğini Şekillendiren Yeni Dinamikler
Belirsizlikten Değer Yaratımına: İşin Geleceğini Şekillendiren Yeni Dinamikler
Yapay zekâ çağında rekabet avantajı, teknolojiyi en hızlı benimseyenlere değil; insanı bu dönüşüme en iyi hazırlayanlara geçiyor.
Yapay Zekâ İçin Harcanan Trilyonlar: Verimlilik Nerede?
Yapay Zekâ İçin Harcanan Trilyonlar: Verimlilik Nerede?
Son iki yılda ABD’den çıkan en güçlü ekonomik hikâye ne enflasyon ne de faiz politikası oldu. Hikâyenin merkezinde tek bir kavram var: Yapay zekâ. Daha doğrusu, yapay zekâ için harcanan trilyon dolarlık yatırım. Ancak artık piyasalar fısıltıyla değil, yüksek sesle aynı soruyu sormaya başladı.