Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

İş Dünyası

Davos’tan Mesaj Var: Ekonomi ve Toplum İçin İtici Bir Güç!
Yapay zeka, iş dünyası ve ekonomi için sadece bir itici güç değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı olabilir
  • 29 Ocak 2024 10:13
  • Ercüment Büyükşener
Davos’tan Mesaj Var: Ekonomi ve Toplum İçin İtici Bir Güç!

Davos 2024’teki Dünya Ekonomik Forumu’nda geçtiğimiz hafta, “Yapay Zeka: Ekonomi ve Toplum İçin Bir İtici Güç” başlığı altında, teknolojinin çarpıcı etkileri ve geleceği tartışıldı. Toplantıda, yapay zekanın (AI) küresel sorunlara yenilikçi çözümler sunma potansiyeline odaklanıldı, ancak yeniliklerle birlikte koruma önlemlerinin de önemi vurgulandı.


Düşünsenize, 2023 yılından önce, yapay zekanın hayatınızdaki etkisini hiç hissetmemiş olabilirsiniz. Ancak geçtiğimiz yıl, iş dünyasından sosyal yaşama kadar her alanda yapay zekanın rolü ve etkisi tartışma konusu oldu. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) “Gen-AI: Yapay Zeka ve İşin Geleceği” raporunda dikkat çeken rakamlar var, küresel istihdamın yüzde 40’ının yapay zeka etkisi altında olduğu, gelişmiş ekonomilerde bu oranın yüzde 60’a ulaştığı rapordaki dikkat çekici rakamlardan bir kaçı.


Avrupa Birliği’nin (AB) yapay zeka kuralları üzerine Aralık ayında vardığı taslak anlaşma önemli bir gelişmeye de işaret ediyor, dünya genelinde ülkelerin, yapay zeka etrafında düzenleme ve yönetişimi tartışmaya ve yeni yeni keşfetmeye başlaması gibi. Bu, hem ülkelerin yönetimlerini hem de ülke ekonomilerinin geleceği için kritik bir eşik diyebiliriz.


Forum’da konuşmacı olarak yer alan Insitro Inc.’in CEO’su Daphne Koller’in söylediği gibi, yapay zeka sağlık, tarım ve iklim değişikliği gibi alanlarda insanların çözemediği zorlu sorunlara çözümler sunabilir. Ancak AI’nin veri merkezlerine ve yüksek enerji kullanımına olan ağır bağımlılığı, yüksek karbon ayak izine yol açabilir. Bu, yapay zekanın çevresel sorunları ele alırken karşılaştığı büyük bir paradoks. Özellikle enerji krizinin derinden hissedildiği bir dönemde bu konu daha çok su götürecek gibi görünüyor. Verinin yapay zeka için kritik önemi göz önüne alındığında, veri işleme talebinin artması kaçınılmaz. AI, devasa veri kümelerinden hızlı ve verimli içgörüler çıkarabilir.


Ancak bu büyük hesaplama gücü, her devrimci teknoloji gibi AI’nin de çevresel karbon ayak izi sıkıntılarını beraberinde getiriyor. Sürdürülebilirlik ve enerji yoğun teknolojiye yatırım yapmak çelişkili gibi görünse de, teknolojik ilerleme, iddialı iklim hedeflerini karşılamak isteyen şirketler için bir önkoşul ve bu paradoksu çözmek için teknoloji iklim değişikliğinin önünde yer alacak gibi duruyor. Bu noktada en yenilikçi yaklaşımı sergilerken, hem teknolojik kapasitemizi ilerleteceğiz hem de daha enerji verimli ve sürdürülebilir bir geleceği desteklemek durumunda olacağız.


Bu düşünceler ışığında, yapay zeka, iş dünyası ve ekonomi için sadece bir itici güç değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve verimli bir geleceğin anahtarı olarak görülmesi gerekiyor. Teknolojiyi doğru şekilde kullanarak, hem iş dünyasında hem de toplumda büyük dönüşümler başlatabiliriz. Dünya Ekonomi Forumu 2024 oturumu da tam olarak bu konular merkezinde düşündürücü bir içeriğe ve gelecek öngörüsüne imza attı diyebiliriz.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Kritik Hammaddelerin Jeopolitiği ve Türkiye İçin Yüksek Strateji
Kritik Hammaddelerin Jeopolitiği ve Türkiye İçin Yüksek Strateji
Kıymetli madenlere duyulan ihtiyaç arttıkça teknoloji geliştiricisi ülkeler arasındaki rekabet kızışıyor.
Geleceğe Miras: Suyun Sürdürülebilirliğinin Önemi ve Otomotiv
Geleceğe Miras: Suyun Sürdürülebilirliğinin Önemi ve Otomotiv
Otomobil üreticileri, su tasarrufu sağlayan teknolojileri benimseyerek ekolojik ayak izlerini en aza indirmeye çalışıyor.
İnfografik | Yapay Zeka İstihdamda Devrim mi, Tehdit mi?
İnfografik | Yapay Zeka İstihdamda Devrim mi, Tehdit mi?
Dünyada yapay zekanın ilerleyişi hem heyecan hem de endişe yaratıyor
Dijital Dönüşümdeki Büyük Adım: Merkez Bankası Dijital Parası
Dijital Dönüşümdeki Büyük Adım: Merkez Bankası Dijital Parası
Merkez bankalarının dijital dönüşüme ayak uydurma çalışmaları olan CBDC’ler yavaş ve temkinli adımlarla ilerliyor.
Faizin Zirvesi Enflasyonu Eritir mi?
Faizin Zirvesi Enflasyonu Eritir mi?
Türkiye, tarihinin en yüksek oranlı faiz artırım döngüsünün sonuna geldi. Merkez Bankası politika faizini 36.5 puanlık artışla yüzde 45’e çıkararak yedi aylık faiz artırım döngüsünü tamamladı. Para politikasında atılan adımların makro etkileri, 6 ile 8 ay gecikmeli olarak kendini gösteriyor. Peki artırımlar şu ana kadar piyasa bazlı hangi parametreyi ne kadar etkiledi? İşte regülasyonlarla da desteklenen “artırım döngüsünün” etki bilançosu...
Yeni yıl, Yeni Zuck
Yeni yıl, Yeni Zuck
Meta 20 yaşına giriyor ve kurucusu yapay zekâ ile elde edeceği başarının (m)ehtaverse üzerine yaptığı bahsi dengeleyeceğini umuyor.
Bitcoin Çılgınlığı Geri Döndü, Peki Bu Hikaye Ne Kadar Sağlam?
Bitcoin Çılgınlığı Geri Döndü, Peki Bu Hikaye Ne Kadar Sağlam?
Sam Bankman-Fried’ın tutuklanmasından bu yana kripto yükselişe geçti. Ve tabii, ETF’ler Bitcoin satın almayı her zamankinden daha kolay hale getirdi. Ancak alıcıların dikkat etmesi gereken konu, temel senaryo aynı kalmaya devam ediyor.
Kaplandan Ejderha Olur mu?
Kaplandan Ejderha Olur mu?
Asya’nın yükselen iki devi, Çin ve Hindistan, rekabetleriyle, stratejileriyle, birbirlerine uygulayacakları politikalarda gelecek yılların belki de en çok gündemimizi işgal eden konuları arasında olacak. Çin, şimdilik dünyanın en büyük üretim merkezi olmayı sürdürüyor ancak yaşlanan nüfus ve artan işgücü maliyetleri, Çin'in konumunun tehdit altında olup olmadığı konusunda sorularını sık sık gündeme getiriyor.
Şarj İstasyonlarında “Gerilim” Artıyor
Şarj İstasyonlarında “Gerilim” Artıyor
Elektrikli araçlar tüm dünyada hızla yaygınlık kazanırken yoğun saatlerde yeni oyuncaklarını şarj etmek isteyenleri sert bir rekabet bekliyor. Şarj istasyonu sayıları, elektrikli araçlar kadar hızlı artmazsa gerilim daha da artabilir.
33 bin Doları Olan “Nitelikli”
33 bin Doları Olan “Nitelikli”
Borsada bilgi düzeyi daha düşük olan yeni yatırımcıları korumak için getirilen nitelikli yatırımcı ve uygunluk-yerindelik testleri işlevlerini kaybetmiş görünüyor. Düzenlemelerin çıktığı tarihlerde belirlenen parasal sınırların hiç güncellenmemesi borsadaki yatırımcıların çoğunu “nitelikli” hale getirdi.
2024’ün Kazandıran Fon Teması Ne Olur?
2024’ün Kazandıran Fon Teması Ne Olur?
Getiri arayışı son dönemde yatırımcıları hisse senetlerinden ziyade risk algısına göre farklı alternatifler sunan yatırım fonlarına yönlendirdi. Son bir senede yatırım fonlarında öne çıkan tema hisse senedi olurken bu sene piyasa aktörlerinin beklentisi değişiyor. Yükselen faizlerle sabit getirili varlıklar ön plana çıkıyor. Yıl boyunca fon performanslarında ise belirleyici katalizör yurt içinde ekonomik politikalar, yurt dışında ise Fed olacak gibi görünüyor.
Türkiye’nin Yatırım Fonları Rehberi
Türkiye’nin Yatırım Fonları Rehberi
Fon performansları ışığında fon tercihlerine dair önemli bilgiler
Enflasyonla Mücadelenin Hızı Yetersiz
Enflasyonla Mücadelenin Hızı Yetersiz
Enflasyonla mücadelenin hakkını vermek istiyorsak tüm iktisadi politikalarımızın birbirini tamamlayıcı, zamanlaması doğru ve tutarlı olması gerekiyor
Emeklinin Alım Gücüyle İmtihanı 2008’den Sonra Derinleşti
Emeklinin Alım Gücüyle İmtihanı 2008’den Sonra Derinleşti
SSK ve Bağkur emeklisi zam oranının yüzde 49,25’e çıkarılması ile birlikte memur emeklisiyle aradaki farkı kapattı. Zamla ortalama SSK emekli maaşı 11 bin 800 liraya yükseldi ancak alım gücünü tırpanlayan gelişme 2008’de aylık bağlama oranının yüzde 33’e düşürülmesi oldu. 2008’de asgari ücretin yüzde 40 üzerinde olan ortalama emekli maaşı son zammın ardından yüzde 31 altında kalırken 16 milyon emeklinin yaklaşık 7 milyonu kök aylık sınırı nedeniyle yüzde 33 zam aldı
Yapılandırma mı? Konkordato mu?
Yapılandırma mı? Konkordato mu?
Şirketler ve yöneticiler açısından konkordato ya da finansal yeniden yapılandırma arasında yapılacak tercih zor bir karar içeriyor. Ancak deneyimler, FYY yerine konkordatoyu tercih eden şirketlerin yaşamını sürdürmekte daha çok zorlandığını gösteriyor.
Profesörün Bile Geçinemediği Ülke...
Profesörün Bile Geçinemediği Ülke...
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı;