Ekonomi yavaşladığında şirketlerin ilk refleksi bellidir: Yatırımları kısmak, yeni adımları ertelemek, büyük planları askıya almak. Kâğıt üzerinde bu mantıklı görünür. Ama asıl tehlike burada başlar: Atalet. Yani harekete geçebilecek güce sahipken hiçbir şey yapmamayı seçmek.
Atalet, şirketleri fark ettirmeden içine çeker. Dışarıdan bakıldığında her şey stabil gözükür; ama içeride motorlar yavaşlamış, dişliler paslanmaya başlamıştır. Ve teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlerken, bu donukluk bir anda şirketi tren rayının kenarında bırakabilir.
Ataletin bedeli: Kaybedilen fırsatlar
Bugün Tesla’nın enerji depolama işine girişi, Amazon’un bulut bilişime yaptığı agresif yatırım ya da Çinli üreticilerin yapay zekâ tabanlı üretim hatlarını yıllar önce devreye alması “erken hamle” örnekleri. Bu firmalar cesur adımlar atmasaydı, bugün sadece kendi sektörlerinde değil, dünya ekonomisinin geleceğinde de söz sahibi olamazlardı.
Buna karşılık, yıllarca pazar lideri olan Kodak’ın dijital fotoğrafçılığı görmezden gelmesi ya da Nokia’nın akıllı telefon devrimini küçümsemesi, ataletin klasik yıkıcı örnekleri. Bugün benzer bir risk tam da yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanında yaşanıyor.
CapEx ve OpEx: Geleceğe açılan köprü
Şirketler kriz dönemlerinde genellikle CapEx’i (sermaye harcamaları) kısmaya, OpEx’i (operasyonel harcamaları) dondurmaya yöneliyor. Ama bu kısa vadeli konfor, uzun vadeli felaket demek olabilir.
Bugün yapay zekâya yatırım yapan bir banka, müşteri hizmetlerinde maliyeti yüzde 30 azaltabiliyor. Bir üretim firması, sensör ve veri analitiği yatırımıyla yüzde 20 daha az enerji harcıyor. Bu sadece tasarruf değil; aynı zamanda iş modelini yeniden kurma, yeni gelir kapıları açma imkânı. Yani CapEx ve OpEx artık “bekletilecek kalemler” değil, şirketin yeniden doğuş köprüleri.
Ataletin psikolojisi: Yapabilecek iken yapmamak
Burada kritik nokta şu: Konu “kaynağın yokluğu” değil, “zihinsel bariyerler”. Yani aslında yapılabilecek durumda olunan adımların ertelenmesi. Yönetim masalarında, “ekonomi biraz toparlansın, sonra bakarız” cümlesi defalarca tekrar ediliyor. Oysa o beklenen gün geldiğinde, pazar çoktan el değiştirmiş oluyor.
Yapay zekâ: Ataleti kırmanın en etkin yolu
Bugün yapay zekâ sadece verimlilik değil, bir zihniyet değişimi aracı. İnsan kaynaklarında aday seçiminden, tedarik zincirinde risk yönetimine; müşteri deneyiminden finansal karar desteğine kadar her alanda ataleti kıracak katalizör.
Bu nedenle yapay zekâ yatırımı artık “gelecek için güzel bir vizyon” değil; durgunluk döneminde bile ayakta kalmanın oksijeni.
Ataletin bedeli, serbest düşüştür
Atalet, fark edilmeyen bir yıkıcıdır. Bugün bir şirketi çökerten şey genellikle yanlış kararlar değil, alınması gereken kararların ertelenmesidir.
Şirketler için mesele artık “krizden çıkış yolu” değil; “ataletten çıkış yolu”. Çünkü ekonomik yavaşlamada asıl risk, piyasanın durması değil, şirketin zihninin donmasıdır. Ve bu donma bir kez başladığında, sonucu nettir: serbest düşüş.