Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Teknoloji

Geleceğin Otomotiv Merkezini İnşa Etmek: Yeni Nesil Otomobil Şehirleri
Otomotiv tarihinde önemli merkezler eski ihtişamlarını kaybederken yeni nesil araçlar ve otonom sürüş teknolojilerinin yükselişiyle birlikte, yeni otomotiv şehirleri öne çıkıyor.
  • 4 Temmuz 2025 01:49
  • Koray Öztopçu
Geleceğin Otomotiv Merkezini İnşa Etmek: Yeni Nesil Otomobil Şehirleri

Dünyada otomotiv sektörünün kalbi, uzun yıllardır dört büyük şehirde atıyor: Detroit, Stuttgart, Torino ve Koromo. Bu merkezler, otomotiv üretimi, teknoloji ve markalaşma açısından endüstrinin temel taşlarını oluşturdu. Ancak yeni dönemde, özellikle yapay zekâ, elektrikli araçlar ve mobilite ekosistemi alanlarında yaşanan hızlı gelişmelerle birlikte Shenzhen gibi şehirler de bu ligde yerini almaya başladı.


Geleceğe baktığımızda, Ar-Ge yatırımları ve teknolojik dönüşümler doğrultusunda, birçok ülkenin bu şehirler arasına kendi otomotiv merkezlerini eklemek için stratejik adımlar attığını görüyoruz.


Detroit: ilk otomotiv başkenti. Küresel otomotiv endüstrisinin kalbi, 20. yüzyılın başında, üç büyük otomobil devi tarafından Detroit’te atmaya başladı. Devrim niteliğindeki T otomobil montaj hattı, büyük ölçekli otomobil üretiminde yeni bir dönem başlattı ve otomobilleri ulaşılamaz lüks tüketim malı olmaktan çıkarıp milyonlarca eve giren kitlesel tüketim ürünü haline getirdi. Detroit’teki Model T’nin görkemli günlerinde, dünyada yanmalı motorlu araçların bu kadar yoğun bir şekilde seri üretiminin yapıldığı başka bir yer yoktu.


Detroit’in tarihi


1701’de Fransız yerleşimi olarak kurulan ve Fort Ponchartrain du Détroit adını alan şehir, 1896’da Henry Ford’un ilk otomobilini sokaklarında test ettiği yer oldu. 1898’de önce sadece iki otomobil üretimi ardından ilk otomobil üretim tesisinin açıldığı yer oldu. 1901’de Ford, Henry Ford Co.’yu açarken,1902’de şirketten ayrılması sonrası, şirket Cadillac Motor Co. Adını aldı. Detroit, yaklaşık 286 bin nüfusuyla Amerika’nın 13. büyük şehriydi. 1903’te Ford, Ford Motor Co.’yu Detroit’te kurdu; sonrasında 1908’de William Durant ve Charles Stewart Mott’un kurduğu ABD’nin ve dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinde olan şirket, Detroit’te merkez ofisi bulunan tek büyük ABD otomobil üreticisi oldu. 1925’de Walter Chrysler, Chrysler Corp.’u Detroit’te kurdu ve merkezini 1996’da Detroit’in bir banliyösü olan Auburn Hills’e taşıdı.


Diğer merkez Avrupa’da: Stuttgart


At üstünde seyahatten elektrikli motora giden yolda Stuttgart’ın önemli bir yeri var. 1834’te otomobil tarihinin öncüsü Daimler, dünyayı altüst edecek buluşunu burada yarattı.


Otomobilin icadı, 1880’ler olarak kabul edilir. 1886’da, Mannheim’dan Carl Benz, üç tekerlekli motorlu arabası için patent başvurusunda bulundu. Sonrasında Daimler ve Wilhelm Maybach dünyanın ilk dört tekerlekli motorlu arabasını geliştirdiler. Benz ve Daimler başlangıçta birbirleri hakkında hiçbir şey bilmeseler ve hiç tanışmasalar da dünya tarihinin en önemli icatlarından birini neredeyse aynı anda yaptılar. 1926’da birleşerek, otomobilin iki babası Daimler ve Benz’in başarıları tek bir şirkette bir araya getirildi. Bu miras sayesinde, Almanya’nın önemli sanayi merkezlerinden biri olan Stuttgart, bugün hâlâ Almanya’nın en önemli otomotiv üretim merkezlerinden biri konumunda.


Otomotiv gelişiminde Torino’nun tarihsel önemi


Torino da 19. yüzyılın sonlarında başlayan derin ve karmaşık otomotiv tarihine sahip. İtalya’da arabaların görüldüğü ilk yer burasıydı. 1899’da Giovanni Agnelli’nin kurduğu ünlü üretici firması bu şehri İtalya’nın inovasyon ve üretim merkezi haline getirdi. Torino’nun köklerinde önemli yeri olan bu şirket, sadece bu şehirde değil, İtalya genelinde otomotiv endüstrisini değiştirdi.


Torino’nun stratejik konumu ve güçlü endüstrisi, birçok tarihi otomobil üreticisini bir araya getirdi. Bu, şirketlerin büyümesi ve gelişmesi için bir zemin yarattı. Yeni otomobil teknolojileri ve tasarımları geliştirdiler. Zamanla Torino, yeşil ve modern olmaya odaklanarak yeni pazar ihtiyaçlarını karşılamak için değişti. Bugün Torino, yeni zorluklarla karşı karşıya kalırken geçmişinden ilham almaya devam ediyor. Şehrin otomotiv tarihi ile yeni fikirlerin bileşimi, Torino’yu otomotivde gelişiminin merkezinde tutuyor. Böylece şehir, otomobil endüstrisinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor.


oynamaya devam ediyor. İtalya’daki otomobillerin yüzde 25’inden fazlasının Torino’dan çıkması, bu şehrin otomobil dünyasındaki önemini ortaya koyuyor. Avrupa’da gerek otomotiv tarihi gerekse otomobil tasarımında inovasyon açısından önemli bir yeri var. Markalar Torino’yu evleri olarak görüyor ve bu da onu sektörde lider yapıyor. Torino, başlangıcından beri otomobil üretiminin ön saflarında yer alıyor. Bugün, yeni teknolojilerle öncülük eden bu şehir, Avrupa’daki otomobillerin geleceğini değiştiriyor.


Diğer merkez Japonya’da: eski adıyla Koromo


Bir zamanlar Koromo olarak bilinen ve sonrasında ünlü Japon üreticisinin adını alan Koromo şehri, üretim merkezi haline gelmeden önce geleneksel bir tarım ve ipek üretim merkeziydi. 420 bin kişilik şehir, adını aldığı otomobil üreticisinin evi olarak görülüyor. Aichi Eyaletinde bulunan Koromo, gelenek ve teknolojinin bir araya geldiği, Ar-Ge ve endüstrinin buluştuğu bir merkez. 1959’da bölgenin en büyük işvereninin adını alan bu şehir, geçmişte Miyake ve Naito klanları tarafından yönetilirken, şimdilerde gelir açısından dünyanın dokuzuncu büyük şirketi ve dünyanın en büyük araç üreticilerinden birinin de üretim merkezi.


Honsha fabrikası, başlangıçta Koromo Fabrikası olarak adlandırılmıştı. 1960’ta Honsha Fabrikası adını aldı ve 1959’da Koromo Şehri’nin ismi de değişti. Bu değişim, otomotiv sektörünün güçlü etkisinin bir yansımasıydı.


Çağımızın yeni merkezi: Shenzhen


Çin’in Shenzhen şehrinde, ülkenin diğer her yerinden daha fazla araba üretiliyor. Diğer Çin şehirleri geride kalıyor. 2024’te 2,8 milyondan fazla araç üretildiği açıklanan şehir, Çin’in en büyük otomotiv üreticisine de ev sahipliği yapıyor. Bu firma, araçlarının yaklaşık beşte birini orada üretiyor. Shenzhen, modern zamanların Detroit’i olarak görülürken, şehir artık kendisini resmen “Çin’in bir numaralı otomobil şehri” olarak tanımlıyor. Toplam araç üretimindeki liderlik yeni nesil araçlar için de geçerli. Çin’in hiçbir yerinde Shenzhen’deki kadar çok elektrikli ve hibrit araç üretilmiyor. Detroit’teki Model T’nin görkemli günlerinde, dünyada içten yanmalı motorlu araçların bu kadar yoğun bir şekilde seri üretiminin yapıldığı başka bir yer yoktu. Benzer şekilde, bugün dünyada Shenzhen’den daha fazla elektrikli araba ve hibritin üretildiği başka bir yer yok. 2024’ten beri Shenzhen, “Yeni Enerji Araçları”nın (elektrikli arabalar, hibritler ve yakıt hücreli araçlar dahil) üretiminde ülkeye öncülük ediyor.


Otomotiv modern ekonomik gücün sembolü


1886 yılına, yani dünyanın ilk üç tekerlekli otomobilinin icadına dönersek; bu dönüm noktasıyla birlikte bu şehirler, otomotiv tarihinde önemli merkezler haline geldi. Benzer şekilde, bu şehirler otomotiv tasarımı alanındaki öncülükleriyle endüstrinin yenilikçi gelişimine yön verdi ve dünyanın dört büyük otomobil şehri bu sürece kendilerine özgü katkılarla damga vurdu. Ancak zaman geçtikçe, endüstriyel yapıda değişiklikler, Asya otomobil markalarının sert rekabeti ve yüksek işletme maliyetleri nedeniyle eski ihtişamlarını yavaş yavaş kaybediyor. Son yıllarda, yeni nesil araçlar ve otonom sürüş teknolojilerinin yükselişiyle birlikte, birçok şehir otomotivdeki güçlü temellerini kullanarak teknoloji şirketlerini kendine çekmeye çalışıyor. Geleneksel otomotiv şehirleri de elektrikli ve bağlantılı araçlarda öne çıkmak için her türlü çabayı gösteriyor ve eski ihtişamlarını yeniden kazanmayı hedefliyor.


Yeni dönemde Ar-Ge faaliyetleri ile otomotiv sektörünün yapay zekâ, elektrikli araçlar ve ekosistem oluşturma yönünde ilerlediğini düşünerek geleceğe baktığımızda, bu otomobil şehirlerine yenilerinin eklenmesi ve ülkelerin bu yönde stratejik yatırımları yapması kaçınılmaz gibi görünüyor.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Rekabetçiliği Nasıl Kaybettik, Nasıl Kazanırız?
Rekabetçiliği Nasıl Kaybettik, Nasıl Kazanırız?
TÜSİAD’ın Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi Türkiye’nin son yıllarda rekabetçiliğini nasıl kaybettiğini rakamlarla ortaya koydu. Asıl soru: Bu kayıp neden gerçekleşti? Soruya verilen cevaba göre çözüm önerileri de farklılaşıyor…
Global Kâr Atlası
Global Kâr Atlası
"İnsan eylemlerinde de bir med-cezir vardır. Onu yükseldiği anda yakalamak, başarıya götürür." - William Shakespeare
Merkez Bankaları İçin “Söz Gümüşse, Sükut Altın” mı?
Merkez Bankaları İçin “Söz Gümüşse, Sükut Altın” mı?
Merkez bankası metin ve iletişimleri, sadece bir yan unsur değil, merkez bankacılığının temel bileşenlerinden biri haline geldi.
ABD’den Türkiye’ye Kripto Düzenlemeleri: Yeni Oyun Planı
ABD’den Türkiye’ye Kripto Düzenlemeleri: Yeni Oyun Planı
Kripto paralar için kurallar yeniden yazılıyor: ABD’den Türkiye’ye, yeni oyun planı küresel rekabetin rotasını çiziyor.
Roche’un Sağlıkta Bütüncül Vizyonu, Yaşamları Dönüştüren Teknolojilere Yön Veriyor
Roche’un Sağlıkta Bütüncül Vizyonu, Yaşamları Dönüştüren Teknolojilere Yön Veriyor
Dijital dönüşüm, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, kişiye özel ve etkili kılarak yaşamları değiştiriyor. Sağlıkta dijitalleşmenin rolünü ve Roche’un hasta odaklı tanı ve tedavi çözümlerini Roche Diagnostik Türkiye Genel Müdürü, Türkiye & Orta Asya ve Kafkas Ülkeleri Yönetim Merkezi Başkanı Nazli Sahafi ve Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Farid Bidgoli anlatıyor.
Borsanın Gözü Faiz İndirimlerinde
Borsanın Gözü Faiz İndirimlerinde
Merkez Bankası’nın Mart ayı ortasında ara verdiği faiz indirimlerine bu ay yeniden başlayacağına yönelik beklentiler iyice artmış durumda. 30 Haziran sonrası yüzde 10 artan BIST100’ün yükselişini yıl sonuna kadar sürdürmesi bekleniyor. Bu dönemde endeks üzerinde getiri sağlaması beklenen sektörler ise bankacılık, holdingler ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları.
Küresel Ticaret 9 Temmuz’un Gölgesinde: Anlaşma mı, Ayrışma mı?
Küresel Ticaret 9 Temmuz’un Gölgesinde: Anlaşma mı, Ayrışma mı?
Trump’ın tarifelerinde 90 günlük müzakere süresi 9 Temmuz’da sona eriyor. Küresel ticaret yeni bir kırılmanın eşiğinde. Trump’ın “ya taviz ya tarife” yaklaşımı, küresel ekonomi için Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Avrupa şimdi fırsatı değerlendirmek, dünya ise krizi önlemek zorunda.
Türkiye’nin 60 yıllık Nükleer Yolculuğu
Türkiye’nin 60 yıllık Nükleer Yolculuğu
Türkiye 1950’lerin sonunda planlarını kurmaya başladığı, 2007’den sonra hızlanan, 2018’de inşaasına başlanan nükleer enerji santrali projesinde sona yaklaşıyor. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nde ilk reaktörünün bu yıl, 4 reaktörün tamamının da 2028’e kadar devreye alınması hedefleniyor.
İran-İsrail Geriliminin İz Düşümü: BAE’nin Yükselişi ve Türkiye’nin Stratejik Şansı
İran-İsrail Geriliminin İz Düşümü: BAE’nin Yükselişi ve Türkiye’nin Stratejik Şansı
İran ile İsrail arasındaki 12 günlük savaş, dönüşen Orta Doğu için yeni bir stres testi oldu. Birleşik Arap Emirlikleri bir başka testi yine başarıyla geçerek “yeni Singapur” vizyonunu pekiştirirken, Türkiye için yine ve yeniden bu sefer küresel rekabet gücünü artıracak bir fırsat kapısı aralandı.
Tıklamanın Ölümü
Tıklamanın Ölümü
Bir başlığa tıklamak yerine, içeriği yaşamın içine gömme çağındayız.
Kishore Mahbubani Soruyor 21. Yüzyılın Gerçek Sahibi Kim?
Kishore Mahbubani Soruyor 21. Yüzyılın Gerçek Sahibi Kim?
Mahbubani, Doğu-Batı dengesinin yeniden yazıldığı bu çağda, Asya’nın entelektüel özgüveninin ve yönetişim kapasitesinin en güçlü savunucularından biri olarak öne çıkıyor.
Rönesans Holding Hollandalı Ortağı ile Avrupa’nın İkonik Binalarını Yenileyecek
Rönesans Holding Hollandalı Ortağı ile Avrupa’nın İkonik Binalarını Yenileyecek
Rönesans Holding ve Ballast Nedam birlikteliği, Türk mühendisliğinin küresel ölçekteki gücünü gösteren iyi bir örnek olarak öne çıkıyor.
Trump’ın 12 Milyar Dolarlık Turizm Darbesi
Trump’ın 12 Milyar Dolarlık Turizm Darbesi
ABD Başkanı’nın ikinci döneminin daha dördüncü ayı bitmişken, politikaları dünya çapında turizmi altüst ediyor. Aşağıda inceleyebileceğiniz dokuz grafik küresel seyahat üzerindeki etkiyi gösteriyor.
Bill Ackman Tweetleyerek Yolunu Buluyor
Bill Ackman Tweetleyerek Yolunu Buluyor
Wall Street milyarderi Bill Ackman kendini fazlasıyla çevrimiçi, Trump-sever bir kültür savaşçısına dönüştürdü. Şimdi ise sıradaki Warren Buffett olmak istiyor.
Hampton Inn’in Dünya Hakimiyeti İçin “Yeterince İyi” Formülü
Hampton Inn’in Dünya Hakimiyeti İçin “Yeterince İyi” Formülü
Hampton, titizlikle tamamlanarak ABD’nin en büyük zinciri ve küresel bir ihracat ürünü haline geldi. Yeni waffle makineleri de hazırda bekliyor.