Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladığımız bugünlerde, bu özel günün hakkını veren, geleceğimizi emekleri ile şekillendiren genç kadın köy öğretmenlerine yönelik bir proje ile sizleri buluşturuyoruz. Z Zurich Vakfı’nın katkılarıyla 6 yıl önce hayata geçen proje ile mesleğinin ilk yıllarında olan ve köye atanmış 1.138 genç kadın köy öğretmeni destekleniyor. Kadın öğretmenlerin yaşadıkları çevresel, fiziksel ve mesleki sorunların en aza indirgenmesi, mesleklerine ve kendilerine olan inanç ve motivasyonlarının yükseltilmesi, yaşam becerilerinin desteklenmesi ve öğrencileri için ilham veren rol model olmaları amacıyla yürütülen “Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz” projesi tüm hızıyla devam ediyor.
Kadınların ve öğretmenlerin toplumdaki dönüştürücü gücünden yola çıkarak hayata geçen proje; Z Zurich Vakfı katkılarıyla Zurich Sigorta, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türk Eğitim Derneği iş birliği ile yürütülüyor. Zurich Sigorta Grubu’nun küresel topluluk yatırım stratejisini sunduğu ana araç olan Z Zurich Vakfı stratejik çalışma odağı olarak adlandırdığı, iklim değişikliğine uyum, mental sağlık ve sosyal eşitliğin sağlanması alanlarında dünya genelinde çalışmalar sürdürmektedir. Zurich Sigorta, Z Zurich Vakfı’nın sunduğu bu üç stratejik alanda sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirerek toplumsal yatırım stratejini uygulamaktadır. Bununla birlikte, kadının toplumda ve iş hayatında güçlenmesini sağlayan uygulamaları bu stratejiyle birlikte yürütmektedir. Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz projesi hem vakfın sosyal eşitlik vizyonuyla hem de Zurich Sigorta’nın kadının güçlenmesi alanında yürüttüğü stratejiye uyumlu şekilde yürütülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında, 1.000 kadın öğretmenin hayatında fark yaratmak hedefi ile 2018 yılında başlayan proje, 77 il ve 938 köyden toplam 1.138 öğretmen ile hedefinin üzerinde bir başarıyla devam ediyor. Projeye dahil olan öğretmenler aracılığı ile de 30 binden fazla öğrencinin ve 150 binden fazla aile bireyinin hayatında olumlu bir etki yaratarak büyük bir eğitim ve yardımlaşma ağının oluşturulması ve yerel kalkınmanın da desteklenmesi sağlanıyor.
Birleştirilmiş sınıflarda öğretimden, afetlerde psikososyal destek eğitimine kadar her alanda destek sağlanıyor
Proje kapsamında öğretmenler için eğitim felsefesi, birleştirilmiş sınıflarda öğretim gibi mesleki gelişim eğitimleri, şiddetsiz iletişim, zaman yönetimi gibi pek çok farklı kişisel gelişim eğitimleri ve bunların yanında iyi olma hallerini desteklemek için farklı alanlardan ilham veren konuşmacılarla etkinlikler gerçekleştiriliyor. Proje başladıktan sonra ortaya çıkan pandemi sürecinde eğitim içerikleri hızla çevrimiçi olarak tasarlanırken, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremin ardından da Psikolojik İyilik Halini Destekleme Modülüne “Afetlerde Psikososyal Desteği Eğitimi” eklenmiş ve öğretmenlerin bu alanda desteklenmesi de sağlanmış.
“Depremin yaşandığı gün benimle ailemden sonra ilk iletişime geçenler proje ekibiydi. Öyle çaresiz bir zamanda ilaç gibi gelmişti. Gerçekten değerli olduğumu hissetmiştim. Depremden sonraki süreçte de sürekli iletişim halinde kaldık ve her türlü konuda bize destek oldular. Gerekli kişilere ulaşmamız için bizleri yönlendirdiler. “
Emine Öğretmen Konya/Çumra - Doğanlı İlkokulu
Proje ortakları projenin her aşamasında yer alıyor
Proje ortakları Zurich Sigorta, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türk Eğitim Derneği altı yıldır süren ve örnek gösterilen kamu-sivil toplum-özel sektör sürdürülebilir iş birliği ile hedefler doğrultusunda birbirlerinden öğrendiği tüm deneyimlerle projeyi birlikte yürütüyor. Bununla birlikte en önemli paydaş olarak ise projeye dahil olan kadın öğretmenler görülüyor bu sebeple tasarlanan tüm online ve yüz yüze eğitimler/etkinlikler öğretmenlerin geri bildirimleriyle onların değişen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden tasarlanıyor. Projenin tüm faaliyetleri “Öğretmenler için değil öğretmenlerle birlikte” bakış açısıyla yürütülüyor.
Bununla birlikte Zurich Sigorta çalışanları da gönüllülük ve yardım kampanyaları ile projeye destek oluyorlar. Çalışanlar yürüttükleri bağış kampanyaları ile deprem de dahil olmak üzere ihtiyaç alanları çerçevesinde maddi ve manevi desteklerini sunmaya devam ediyorlar. Ayrıca Zurich Sigorta çalışanları beceri temelli gönüllülükle de projeye destek veriyor, “Çocuklar İçin Felsefe (P4C)” alanında uzmanlığı olan bir Zurich çalışanı 40 saatlik online eğitim programı ile öğretmenlerin mesleki gelişimine destek oluyor.
Aynı zamanda öğretmenlerin mesleki yaşamlarının ilk yıllarında ve köye uyum süreçlerinde yaşadıkları problemleri destekleme, öğrencileriyle olan iletişimlerini kolaylaştırıcı ve iyileştirici rolde olan Çalıkuşu Komitesi oluşturulmuş. Çoğunluğunu eğitimcilerin oluşturduğu Türk Eğitim Derneği gönüllülerinden oluşan komite üyeleri proje süresince öğretmenlerle sürekli iletişim halinde olmakta ve destek ihtiyaçlarına karşılık veriyorlar.
Sosyal Etki Yaratan Öğretmen Modülü ile 55 proje fikri hayat buluyor
Projede, kişisel ve mesleki gelişim eğitim modüllerini tamamlayan öğretmenlerin bulundukları bölgelerde ya da bundan sonra mesleklerini devam ettirecekleri okullarda ve şehirlerde, çevrelerine sosyal fayda odağında bakmalarını sağlamak ve onları bu yönde projeler gerçekleştirme konusunda desteklemek hedefleniyor. Bu amaçla geliştirilmiş olan Sosyal Etki Yaratan Öğretmen Modülü’nü tamamlayan öğretmenler bugüne kadar akran zorbalığını önlemekten kadın sağlığına, yerel üreticileri desteklemekten biyolojik çeşitliliğin korunmasına kadar pek çok farklı alanda toplam 55 proje tasarladılar. Projenin bundan sonraki aşamasında bu projelerin hayata geçirilmesi ve yerelde fark yaratacak işler ortaya konması için öğretmenlerin desteklenmesi planlanıyor.
Türkiye’nin pek çok farklı bölgesinde, zor koşullarla mücadele etmek durumunda kalmış ve projenin desteği ile bu mücadeleden güçlenerek çıkmış proje öğretmenlerinin hikâyelerine kulak verelim.
Emine Öğretmen /Emine Bilge Güleç
Bir önceki görev yeri: Kahramanmaraş/ Dulkadiroğlu - Baydemirli İlkokulu
Şu anki görev yeri: Konya/Çumra - Doğanlı İlkokuluEmine öğretmen Konya’da büyümüş ve hem köy hayatına alışmakta hem de mesleki açıdan çok zorlanmış. En büyük sorununu veli iletişimi olarak tanımlıyor. Taşıma merkezli bir okulda olması ve pandemi şartları nedeniyle velilerle iletişim kuramamış ama pes etmemiş, ailelerin ilgisini çekmek için sürekli iletişimde kalarak olumlu dönüşler almış. Bu süreçte en büyük destekçileri proje sayesinde tanıştığı aynı zorlukları çeken meslektaşları olmuş.
“Bu proje sayesinde aslında yaşadığım hiçbir zorlukta yalnız olmadığımı gördüm. Benimle aynı fikirleri paylaşan, aynı sorunları kendine dert edinen meslektaşlarımla bir arada olmak hem sorunlarımı çözme konusunda hem de geleceğe olan inancımı tazeleme konusunda bana destek oldu. Karşılaştığım sorunlarla kendi başıma baş edebileceğimi, aslında ne kadar güçlü olduğumu köyde öğrendim. Başardığıma da inanıyorum. Hem mesleki hem de kişisel anlamda olgunlaştım.”
Proje eğitimlerinde öğrendiği bilgileri sınıf ortamında uygulamış Emine Öğretmen. “Mutlu bir öğretmen, mutlu çocuklar, mutlu sınıf ve mutlu aileler olduk” diye tanımlıyor yaşadığı süreci. Projenin onu karamsarlıktan uzaklaştırdığını düşünüyor.
“Öğrencilerimin gelişimine destek olmak üzere hayal güçlerinin gelişmesi için haftada bir kez yaratıcı yazarlık çalışmalarına yer veriyorum. Yine haftada en az bir kez deneysel çalışma yapmaya ve zekâ-strateji oyunları oynatmaya özen gösteriyorum. Eğitimin, öğrenmenin sınıftan bağımsız bir eylem olduğunu göstermek için mümkün olduğunca sınıf dışı etkinlikler yapmaya çalışıyorum.”
Sosyal etki yaratan öğretmen modülü ile ortaya çıkan 55 projeden biri de Emine öğretmenin projesi:
“Bundan sonrası için de Kitap Kolisi isimli bir proje oluşturdum. Bu proje ile sınıf kitaplığında bulunan okunmuş kitapları, ihtiyacı olan başka okullarla paylaşabileceğimiz ve yine kitap ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz bir internet sitesi kurmayı planladık. Böylece hem okunmuş kitapları değerlendirebileceğiz hem de maddi anlamda sorun yaşayan köy okullarının daha fazla kitaba ulaşmasını sağlayacağız. Ayrıca projenin alt amaçlarında okuduğunu anlama çalışmaları da yer alıyor. Farklı okullarla iletişim halinde olmak başka şehirdeki bir arkadaşına destek olmak da öğrencilerin sosyal gelişimine katkı sağlayacak.”
Fatmagül Öğretmen/Fatma Gül Şahan
Bir önceki görev yeri: Kahramanmaraş/Nurhak - Tatlar İlkokulu
Şu anki görev yeri: Kayseri/Melikgazi - Demir Karamancı İlkokulu
Fatmagül öğretmen Kahramanmaraş’ta köy öğretmeni. Depremin tüm zorluklarını göğüslemiş, evi yıkılmış, enkazda kalmış. Psikososyal destek alarak normal hayatına dönmesinin en büyük sebeplerinden birinin proje olduğunu söylüyor.
Fatmagül öğretmen öğrencilerinin iletişim sorunları çözüldüğünde bu durumun ailelerin aralarındaki ilişkilere de pozitif yansıdığını söylüyor. İletişim sorunlarını çözerek, köydeki okuma yazma bilmeyen kadınlara okuma yazma öğreterek etkisini sınıftan dışarı çıkarabilen, köye yansıtabilen Fatmagül öğretmen tasarladığı projesi ile de fark yaratıyor:
“Fark yaratan projem Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz Projesinin bize verdiği eğitimler sonucunda hazırladığım “Ağlayan Gelin” Projesi idi. Ağlayan Gelin Çiçeği ülkemizin belirli yerlerinde görülen endemik bir bitkidir, çiçeğe Nurhak dağlarında da rastlamak mümkündür. Ağlayan Gelin çiçeğini ilçenin simgesi yapmak ve oradaki kadınlara bir iş kapısı yaratmak istiyorum. Bu iş kolu da kadınlar ağlayan gelin motifini kullanarak patikler, yazmalar, süs eşyaları, hediyelikler yaparak mayıs ayında açan bu çiçeği görmeye gelen turistlere pazarlayacaklar. Bu şekilde depremin yarattığı yaraları iyileştirmeyi planladım. Hala üzerinde çalıştığım bir proje ve gerçekleşmesi için elimden geleni yapıyorum.”
Derya Öğretmen/Derya Altay Dağdeviren
Bir önceki görev yeri: Şanlıurfa/Eyyübiye - Ozanlar İlkokulu
Şu anki görev yeri: Ankara/Kahramankazan - Gazi İlkokuluBalıkesirli bir asker kızı olan Derya öğretmen Ankara’da yaşarken Şanlıurfa’ya atanmış. Atanınca hedefini gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşayan Derya Öğretmen bu kadar zorlukla karşılaşacağını tahmin etmediğini söylüyor. Derya öğretmen, öğrencilerinin anneleriyle yaptığı etkinliklerle sınıfı dışında köyün dönüşümüne de ortak olmuş.
“Gittiğim köyde anneler çocuklarının toplantılarına bile gelmiyorlardı. O yüzden ben onlara gittim, sofralarına oturdum. Okula çay içmeye çağırdım. Annelerle kaynaşınca bana saygı duymaya başladılar ve böylece çocuklarının bakımlarına müdahale edebildim.”
Okulunda yer alan lojmanın anasınıfı olmasını sağlayan Derya öğretmen, eski anasınıfını da yeni bir ilkokul dersliğine çevirerek ikili eğitime geçmiş ve böylece birleştirilmiş sınıf sorununu çözmüş. Sınıfları boyayarak, malzeme temin etmiş. Okulun çocuklar için cazip bir yer haline gelmesini sağlamış.
“Projeyle birlikte sabretmeyi, kararlı olmayı öğrendim. Ne kadar güçlü bir kadın olduğumu keşfettim. Yalnız değildim. Psikolojik destek benim için en önemlisiydi. Proje sayesinde sürekli kendime ne yapabilirim, neyi değiştirebilirim sorularını soruyordum.”
Bu tecrübelerden yola çıkarak yolun başındaki öğretmen adaylarına mesajım şudur:
“Kendini hiç bu kadar değerli ve özel hissetmeyeceksin. Çocukların üzerindeki etkini gördükçe kendini mutlu hissedeceksin. Yolun sonu çok güzel. Başlangıçtan korkma. İmkânsız diye bir şey yok. Sen yeter ki iste.”