Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Özel Dosya

Google’da Haklarını Arayan Kadın
“Problemler tek bir dava ile çözümlenemeyecek kadar zor ve yaygın. Ancak eşitlik mücadelesi sadece kadınların değil, toplumun meselesidir”
  • 8 Mart 2024 14:39
  • Fulya Öktem
Google’da Haklarını Arayan Kadın

2023’te Google’ı manşetlere taşıyan haberlerden biri de cinsiyet ayrımcılığı davası olmuştu. Google Cloud Mühendislik Direktörü Ülkü Rowe, aynı işi yapmasına rağmen erkek çalışma arkadaşlarından daha az kazandığı, terfi etmesinin engellendiği ve erkek meslektaşlarına tanınan fırsatların kendisine tanınmadığı iddialarıyla şirkete dava açmış, ABD mahkemesi de Rowe’u haklı bularak cinsiyetçi ücret politikaları ve misilleme nedeniyle Google’ı tazminat ödemeye mahkum etmişti. Rowe, dava sürecini ve kadınların iş hayatında yaşadıkları sorunları Bloomberg Businessweek Türkiye’ye anlattı.


Şirketinize ayrımcılık davası açma kararının sizin için bir uyanış olduğundan bahsetmiştiniz. Neydi bu uyanış? Ayrımcılığı kanıksamış mıydınız yoksa o vakte kadar haksızlığa uğradığınızı düşünmüyor muydunuz?


Kariyerimin başında, birçok genç profesyonel gibi ben de oldukça idealisttim. İşimi çok iyi yaparsam karşılığının da geleceğine inancım sonsuzdu. Kariyerimde hızla yükseldim. Yolda elbette engellerle karşılaştım. Ama pek çok kadın gibi yeri geldi görmezlikten geldim, yeri geldi “boş ver” dedim. Ancak zamanla fark ediyorsunuz ki aslında bunlar bireysel zorluklar değil, aksine bütün kadınları etkileyen derin ve sistematik problemler. Ve bizler bir şey yapmadıkça bu düzen değişmeyecek.


Benim için “uyanış” anı, aslında bir sorumluluk hissiydi. Uzun yıllar teknoloji sektöründe yöneticilik, birçok kurumda yönetim kurulu üyeliği, New York Fed ve birçok üniversitede danışmanlık yaptım. Google’da bir kadın grubunun lideriyim. Bunların getirdiği bir sosyal sorumluluk var. Cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkmak, kişisel bir savaş olmanın ötesinde, aynı adaletsizliklere maruz kalan kadınların yükünü omuzlarımda taşıma sorumluluğuydu benim için.


Davayı açtıktan sonra iş yaşamınızda hangi zorluklarla karşılaştınız?


Adalet arayışım ve sesimi yükseltmem, beklenmedik zorluklara ve misillemelere yol açtı. Mevcut yanlışların düzeltilmesi için attığım adımlar, profesyonel alanda daha fazla engelle karşılaşmama neden oldu. Hak ettiğim terfiler engellendi, erkek meslektaşlarımın erişimine açık olan fırsatlar benden esirgendi. Bu zorlukları aşıp aşamayacağımızı zaman gösterecek. Maalesef problemler tek bir dava ile çözümlenemeyecek kadar zor ve yaygın. Ancak eşitlik mücadelesi sadece kadınların değil, toplumun meselesidir. Kadınlar olarak bizi sınırlayan önyargılara karşı koymalı, kendi başarı hikayemizi yazmalı, zorluklar karşısında birbirimize güç vermeliyiz. Şirketler kadın çalışanlara yönelik önyargıları ve engelleri kaldırmak için somut politikalar geliştirmeli ve toplum olarak her bireyin, cinsiyetinden bağımsız olarak, eşit değere ve fırsatlara sahip olduğu bir kültürü teşvik etmeliyiz.


Dört yıllık dava süresince ve sonrasında aynı şirkette çalışmaya devam etmek nasıl bir deneyim?


Dava süresince Google’da kalmayı seçmemdeki en önemli faktör, haklılığıma olan sonsuz inancımdı. Çekip gitmek kolay olurdu. Ben kalıp düzeni değiştirmeyi seçtim. Dava süreci çok stresliydi ancak manevi destek kadın, erkek herkesten çığ gibi yağdı. Ama beni en çok etkileyen, davanın seyrini değiştiren destek erkek iş arkadaşlarımdan geldi. Kendi kariyerlerine zarar verebilecek risklere rağmen, gerçekleri paylaşmak için gönüllü olarak tanık kürsüsüne çıktılar. Yaptığım işin onlarla aynı olduğunu, hatta birçok durumda niteliklerimin ve katkılarımın onlarınkini aştığını, buna rağmen benim onlardan az kazanmamın kendilerini ne kadar şaşırttığını anlattılar.


Davanız emsal oldu. Kadınlardan nasıl geri dönüşler aldınız?


Binlerce kişiden destek ve teşekkür mesajı aldım. “Bizim sesimiz oldun” diyenler en büyük motivasyon kaynağım oldu. Ancak benimle paylaşılan hikayelerden anladım ki iş hayatında ayrımcılığa maruz kalmamış kadın neredeyse yok gibi. Bir kadın CEO, “Şu anda bile hissediyorum ayrımcılığı” yazmıştı.


Üst düzey bir yönetici olarak şirketinizdeki cinsiyet ayrımcılığını gidermeye yönelik bir girişiminiz var mı?


Google’daki en büyük küresel çalışan ağlarından biri olan 5000 üyeye sahip Women@NYC grubunun eş başkanıyım. Sadece Google çalışanlarını değil, tüm kadınları güçlendirmeye odaklanan bu kadın çalışanları bir araya getirerek ağ oluşturma ve mentörlük fırsatları sunuyor, profesyonel gelişim için kaynaklar sağlıyor ve kadınların kariyerlerinde ilerlemelerine yardımcı olacak etkinlikler düzenliyor. Üyemiz kadınlardan her gün dinlediğimiz ayrımcılık hikayeleri yolumuzun ne kadar uzun olduğunu her gün hatırlatıyor. O yüzden bu tarz oluşumların önemi çok büyük.


Teknoloji sektöründe kadın çalışan sayısı neden az, kadınlar teknoloji sektöründe nasıl zorluklarla karşılaşıyor?


İlk bariyer eğitimde cinsiyet eşitsizliği. Kız çocukları matematiğe, fen bilimlerine teşvik edilmiyor. Sonra problemler çığ gibi büyüyor. Erkek egemen iş kültürü kadına alan açmıyor. Bugün bile teknolojide üst düzey yönetici dendiğinde kimsenin aklına bir kadın figür gelmiyor. Teknoloji beyin işi, kadınların erkeklerden hiçbir eksiği yok bu konuda çünkü etek gitmek IQ’yu düşürmüyor. Bütün bu engelleri yenip teknolojide yer edinmiş kadınlar bile yöneticiliğe yükselmekte zorluk çekiyor. Toksik önyargılarla dolu sistem daha en başından kadınları “bu iş erkek işi” diyerek dışlıyor. Ücret eşitsizliği, terfi ve liderlik fırsatlarındaki eşitsizlikler, eğitim fırsatlarındaki dengesizlikler kadınların yakasını bırakmıyor.


Kadınlara çalışma hayatında zorluk çıkarılmasaydı sektörünüzde verim ne kadar artardı?


Teknoloji sektöründe çok büyük çalışan açığı var. Kadınların erkeklerle eşit düzeyde bu sektörde yer almasını sağlayabilirsek verim en az ikiye katlanırdı. Önemli olan sadece verim de değil. Özellikle teknoloji sektörü gibi yenilikçi sektörlerde çeşitliliğin, inovasyon ve problem çözme hızını artırdığına dair de güçlü kanıtlar var. Kadınlar işgücüne eşit katıldığında çalışan memnuniyeti, kurumsal itibar ve hatta genel toplumsal refah da artıyor. İşyerinde eşitlik sadece bir kadın meselesi değil, ekonomik bir mesele ve temel bir insan hakkı aslında.


İş hayatında kadınların zayıflığı olarak görülen ancak adaletli bir toplumda ideal kabul edilecek özellikler sizce nelerdir?


Kadınların benzersiz güçlerinden olan empati yeteneği takım çalışmasını teşvik eder, bireysel başarıdan çok ortak hedeflere odaklanmayı destekler. Kadınların iş birliği ruhu, erkeklerin tek başına öne çıkma dürtüsüne karşın yüzbinlerce yıldır toplumları bir arada tutmuş, güçlendirmiştir. Duygusallık bir zamanlar zayıflık sayılsa da, bugün duygusal zeka liderlikte kritik bir faktör. Kadınların çok yönlülüğü ve esnekliği, özellikle değişken piyasa ve belirsizliklerde avantaj sağlar. Ve belki de en önemlisi annelik duygusu; sadece çocuklara değil, her varlığa özen gösterme, koruma kollama, büyütme gücü. Bu, şirketlerin ve hatta toplumların başarısının temel taşıdır.


Anne ve eş olarak iş yaşam dengesini nasıl kuruyorsunuz?


Belki de sorduğunuz en zor soru bu. O dengeyi kurmaya çok çalışıyorsunuz ama o denge hiç kurulmuyor. Çocuklarım benim için hayattaki en önemli şey. Biri 19 diğeri 17 yasında iki oğlum var. Oğullarımla gurur duyuyorum, ikisi de pırıl pırıl, sorumluluk sahibi, insancıl birer delikanlı. Şimdi işim kolaylaştı, ama onlar küçükken çok zorlandım. Okullarında çok toplantı kaçırdım, özel anlarında yanlarında olamadım, çok ağladım. Hem yoğun bir kariyer, hem çocuk büyütmek, hem ev işleri; böylesine yoğun bir yükü bir kadının tek başına omuzlaması gerçekten zor, bu yüzden ya aileden ya da dışarıdan yardım almak şart.


Genç kadınlara ne söylemek isterseniz?


Yeni nesil çok daha güzel, daha gümbür gümbür geliyor. Gençlere birkaç tavsiyem var: Dünyanın fikirlerinize ve liderliğinize ihtiyacı var. Hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Değişim yolu engellerle doludur ancak cesaret her zaman kükremek değil, bazen günün sonunda sessizce “Yarın tekrar deneyeceğim” diyebilmektir.


Bugün insanlık tarihinin belki de en heyecan verici zamanlarını yaşıyoruz. Teknolojide, özellikle yapay zeka alanında yaşanan devrim niteliğindeki ilerlemeler tüm dünyayı derinden etkiliyor. Bugün, tarihin bu dönüm noktasında, toplumların yönünü belirleyecek böylesine kritik bir teknolojinin merkezinde kadınların olmaması düşünülemez. Siz de bu devrimin bir parçası olun. Toplumların geleceğini şekillendiren teknolojinin rotasını siz çizin.



Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Hiç Bir Ülke Kadınlara Eşit Fırsat Sunmuyor
Hiç Bir Ülke Kadınlara Eşit Fırsat Sunmuyor
Dünya genelinde iş dünyasında kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı düşünülenden çok daha büyük
Savaş Kazanımları da Geri Alıyor
Savaş Kazanımları da Geri Alıyor
Savaş; şiddet, yoksulluk, zorla yerinden etme, güvensizlik, geleceksizlik ortamı yaratırken, toplumsal cinsiyet eşitliğini gerileterek kadınların kazanılmış haklarına da darbe vuruyor
“Tasarruf ve Yatırım”; Tam da Kadın İşi
“Tasarruf ve Yatırım”; Tam da Kadın İşi
Hane halkının ihtiyaç ve tasarruflarının şekillendirilmesinden finans dünyasında oyunun kurallarını belirlemeye kadar kadınlar paranın yönetiminde önemli rol oynuyor
“Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz”
“Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz”
Z Zurich Vakfı mesleğinin ilk yıllarında köylerde çocukların yaşamlarına dokunmak üzere atanmış binlerce kadın öğretmene eğitim veriyor, gelişimlerine katkı sağlıyor.
Ücretsiz | 8 Mart Kadınlar Günü Özel Sayısı Yayında!
Ücretsiz | 8 Mart Kadınlar Günü Özel Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için çıkardığı özel yayınını ücretsiz olarak indirebilirsiniz!
Programlanmış Eşitsizlik
Programlanmış Eşitsizlik
Kadınların teknoloji ve girişim alanlarında desteklenmesi toplumsal cinsiyet eşitliği ve ekonomik açıdan kritik önemde… Günümüzde girişimci kadınlar daha fazla sermaye toplamak için erkeklerle ortaklık yapmak durumunda kalırken, yapay zeka alanında kadın temsili çok yavaş ilerliyor. Tarihte bilişim sektöründeki birçok ilki gerçekleştiren kadınlar, bugün “erkek egemen dünya” haline gelen sektörde cam tavanları kırma mücadelesi veriyor
Şirketlerin Başında Artık İş Adamları Değil İş İnsanları Var
Şirketlerin Başında Artık İş Adamları Değil İş İnsanları Var
Sanayide etkinlikleri artan girişimci kadınlar deniyor, yanılıyor ve tekrar deneyip başarıyorlar
İş Dünyasında Kadın Olmak
İş Dünyasında Kadın Olmak
Margaret Thatcher, “Eğer bir şeyin söylenmesini istiyorsanız erkekten, yapılmasını istiyorsanız kadından isteyin” derken kadınların profesyonel dünyadaki iş bitirici ve sonuç odaklı yaklaşımına vurgu yapmıştı.
Paraya Yön Veren Kadınlar
Paraya Yön Veren Kadınlar
Küresel ekonominin büyük sınavlar verdiği son yıllarda, ekonominin büyük kurumlarında kadın figürler ön plana çıktı. Adını sıkça duyduğumuz bu isimler, hem kadın elinin değdiği küresel ekonomiyi daha iyi hale getirmek için hem de tüm dünyada devam eden cinsiyet eşitsizliğine yönelik yeni bir algının inşa edilmesinde büyük öneme sahip.
Tarımda Kadın Eli
Tarımda Kadın Eli
BEE’O Propolis Kurucu Ortağı Aslı Elif Tanuğur Samancı kadınların tarım ve gıda sektörüne kesinlikle girmesi ve hatta bu konuda pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini söylerken Baltalı Gıda Kurucusu Hesna Funda Baltalı kadınlara “Girişim her yaşta yapılabilir, önemli olan zamanlama “ tavsiyesinde bulunuyor.
Cinsiyet Eşitliği 286 Yıl Uzakta
Cinsiyet Eşitliği 286 Yıl Uzakta
Kadınların 167 yıl önce daha insani koşullarda çalışma ve eşit ücret için başlayan, ardından kamuda daha fazla yer alma, temsil edilme, seçme ve seçilme haklarını da içeren toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi, pek çok kazanım getirse de kadınlar gerek iş gerek toplumsal hayatta eşitliğin 286 yıl uzağında.